Her seçim döneminde olduğu gibi YSK'nın kararında oy pusulalarının il seçim kurulları tarafından bastırılacağı hatırlatıldı. Ancak, Ankara ve İstanbul il seçim kurulları, YSK'ya başvuruda bulundu, her sandık için sabit bir sayı belirlenmesini, aksi takdirde mevcut imkanlarla hata yapılmasının kaçınılmaz olduğunu bildirdi.
YEDEK PUSULALAR
Bunun üzerine değişik alternatifler değerlendiren YSK, sonuçta; her sandık için 365 oy pusulası, seyyar sandıklar için 50 oy pusulası bastırılmasına, oy pusulası paketlerinin bu sayılarla oluşturulmasına ve her ilçe seçim kuruluna 3 paket yedek oy pusulası paketi gönderilmesine karar verdi.
Bu karar, o seçim çevresinde yapılacak her seçim türü için ayrı uygulanacak. Bir yetkili YSK'nın bu kararını SÖZCÜ'ye şöyle yorumladı:
“Kararın anlamı seçmen sayısından çok fazla sayıda oy pusulası basılacağıdır. 70 seçmeni olan bir sandık için bile 365 oy pusulası basılacağıdır. Esas olan sandık tutanak defterine oy pusulası sayılarını yazmak, mühürlediklerini yine tutanak defterinde kayıt altına almak ve sandık sonuç tutanağına kullanılmayan oy pusulası sayısını yazmaktır. 16 Nisan referandumu hariç oy pusulalarının sayılarını hep kontrol edilebiliyordu.”
Son dakika... YSK, Mersin adayı Burhanettin Kocamaz'ı reddetti
İYİ PARTİ’NİN GÖRÜŞÜ
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray, YSK'nın oy pusulası basım kararınız değiştirmesine tepki gösterdi.
SÖZCÜ'ye açıklamalarda bulunan Çıray, “YSK her sandık için 365 oy pusulası basılması kararıyla seçim güvenliğini peşinen berhava etti. YSK’nın bu kararıyla esasen 2011 seçimlerinden bu yana seçim güvenliğini güçlendirmeyi değil adeta kasıtlı olarak zayıflatmayı amaçlayan bir kurum olduğu izlenimini maalesef pekiştirmiş oldu. Çünkü bu kararla atıl kalan ve mühürsüz olmaları artık yasal hale gelmiş oy pusulaları ve zarflarıyla iktidar güçlerinin istedikleri gibi oynayabilecekleri bir seçim vasatı için gerekli şartların belki de en işlevsel unsuru sağlanmış olmaktadır”dedi.
“SUİSTİMALLER YAPILABİLMESİ İÇİN ELVERİŞLİ ZEMİN OLUŞTURACAK”
Eleştirilerini sürdüren Çıray, “Bunun anlamı 31 Mart Yerel Genel Seçimlerinin seçim güvenliği açısından tarihimizin en kritik seçimleri olacağıdır. Muhalefet kasıtlı olarak yaratılan bu zafiyet nedeniyle ister istemez bu noktaya odaklanacak ve bu durum da başka noktalarda ve yerlerde suistimaller yapılabilmesi için elverişli zemin oluşturacaktır. Millet İttifakı’nın seçim güvenliğinin değişik cephelerine ve boyutlarına odaklanmış tüm unsurlarının meseleyi bütün cepheleri ve boyutlarıyla masaya yatırmaları ve her türlü güvenlik açığını ve muhtemel suistimalleri bütünlük içinde ele almaları artık hayati bir zorunluluk haline gelmiş bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.