EGELİ GAZETE

YENİ YENİ KELİMELER


31 Mart 2022

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Benden başka bir şey beklemeyin. Bir müslüman olarak naslar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim,” sözleri üzerine herkes  “Nass” kelimesinin ne anlama geldiğini merak etti. Ben ise Cumhurbaşkanımızın neden Arapça olan bu kelimeyi kullanma gereği duyduğunu merak ettim.

Dilimize göre Nas, Nâs ve Nass kelimelerinin farklı farklı anlamları var.

Bu farkın aslı, Arapça dilinden kaynaklı.

Peki ama Nas ya da Nass ne demektir?

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Naslar” derken ne demek istemişti?

Nass; Arapça’da “malûm”, ya da aşikâr, yasal karar ve kesin emir mânâsına gelen bir kelime.

Nas gibi Arapça kökenli bir kelime olan ‘‘Nâs’‘ ise insanlar ve halk demek. Kur’an’ı Kerim’in son suresi olan Nas Suresinde, insanlardan bahsedildiği için bu ismi almış.

Yani “ Benden başka bir şey beklemeyin. Bir Müslüman olarak aşikar olan (ya da yasal olan ) ne gerekliyse onu yapmaya devam edeceğim “ diyebilecek iken “Nas”  demeyi uygun gördü.

Bu durumdan ben şu neticeyi çıkarıyorum; demokrasinin düzeltemediği ekonomiyi dini inanç ve söylemler çerçevesinde düzelteceğiz.

Peki ya Laiklik?

Laiklik  terimi ilk defa İngiltere’de XVI. yüzyılda papaz olmayanların da kiliseleri yönetebilmelerini isteyen fikir akımını ifade için kullanılmıştır. Fransa’da ise 1870 yıllarından itibaren kullanılmaya başlanmıştır. Larousse’ta yer alışı 1873, Littré sözlüğünde ortaya çıkışı ise 1877’dedir.

Her iki kaynakta da kavram “laik olanın özelliği” şeklinde tanımlanırken, “devletin mutlak tarafsızlığı” anlamında irdelemektedir.

Nitekim bu ilk anlamı daha sonra da değişmeyecek ve Batı idrakinin temel yaklaşımlarından biri olarak günümüzde de devletin siyasî varlığı üzerinde dinî inançların söz konusu olmaması, onun bütün din ve mezhepler karşısında tarafsız tavır alması, vicdan ve inanç özgürlüğüne saygı göstermesi şeklinde anlaşılacak ve yerleşecektir. Ve dünyada laiklik ile yönetilen ülkelerde durum böyledir.

Türkiye Cumhuriyeti’nde de laiklik 5 şubat 1937 yılında anayasasının değiştirilmez hükümleri arasına girdi. 

Atatürk laiklik ile ilgili olarak  şöyle söylemiştir

 “ Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz. Biz sade din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasıt ve fiile dayanan tutucu hareketlerden sakınıyoruz. Gericilere asla fırsat vermeyeceğiz.”

MEHMET BARLAS DEMİŞ Kİ…

‘Eğer bugün dünyada Türkiye konuşuluyorsa bunun mimari Erdoğan’dır’, ‘Herkes aklını başına toplasın, elini vicdanına koysun ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakkını teslim etsin.’