YENİ ASIR

Yatağan'da "Canlı cenazeler" (1)


11 Ekim 2004

Geçtiğimiz günlerde ekip olarak Yatağan ziyaretinde bulunduk. Yıllardır süregelen Yatağan problemini, halkın feryadını bir de kendi gözümüz, kulağımızla dinleyip değerlendirmek, seslerini basın yoluyla yetkili makamlara ulaştırmak istedik.
İlk durağımız Yatağan Belediye Başkanı Hasan Haşmet Işık'ın makamıydı. İkinci dönem Belediye Başkanlığı görevine devam eden Sn.Işık bize Yatağan'ın problemlerini anlatırken, bir anda termik santralden
yükselen dumanlara gözümüz takıldı.

HİROŞİMA GİBİ
Ortalık sanki Hiroşima gibi bir görünüm aldı. Yatağan'ın üstünde sanki atom bombası patlamış gibi bir toz ve duman bulutu gökyüzüne yükselmekteydi. İşte o andan itibaren Belediye Başkanı ile görüşmemiz sürekli olarak kesintiye uğradı, çünkü başkanın özel cep telefonu vatandaşlar tarafından "İmdat, nefes alamıyoruz" diye aranmaya başladı.
Vatandaş Kadriye Kopuk ile başkanın telefonundan bizzat kendim görüştüm. Kaymakamlığı aramışlar, Sağlık Müdürlüğü'nü arayın demişler. Ne yapacaklarını şaşırmışlar. Hele bir de rüzgar olmadığı zamanlarda duman dağılmadığından olduğu gibi Yatağan'ın üstüne çöküyor ve halk bu zehirli dumanı solumak zorunda kalıyor.
Öğrenciler bizim orada olduğumuz süre içinde teneffüslere çıkarılmamıştı. Başkan'ın telefonu sürekli olarak çalarken başkan hem vatandaşın derdini dinleyip, hem de bizi aydınlatmaya çalıştı.

BALCILIK ÖLDÜ
Başkan Işık; Gördüğünüz gibi tüm dağlar sarardı. Balcılık öldü, çam ağaçlarının neredeyse tamamı kurudu. Devletin gönderdiği rapora, Valiliğe bakarsanız 'Kirlilik yok' deniyor. Beni vatandaşı kışkırttığım yönünde uyarıyorlar, hatta görevden alınma tehlikem bile var. İyi ki bugün buradaydınız olanlara şahit oldunuz. Benim mühürleme gibi bir yetkim yok. Geçtiğimiz günlerde CHP Genel Başkanı Deniz Baykal geldiğinde fabrikaya 1 km. kala "Bu koku ne?" diyerek burnunu tuttu. Durumu anlattık. ABD, Yeşiller Partisi bile bizi destekliyor. Kendi devletimize durumu anlatamıyoruz" diyerek halkın dertlerini anlatmaya devam etti.
Belediye Başkanı Işık'ın yanından ayrıldıktan sonra AKP İlçe Başkanı Mustafa Şahbaz'ı işyerinde ziyaret ettik. Şahbaz, "Fazla söze gerek yok, bugün gördünüz. Muğla Milletvekillerimize durumu anlattık, ellerinden geleni yapacaklarını söylediler. Benim de arılarım öldü" dedi.

BİLGİLENDİRME YASASI
Yoldan geçen vatandaşla konuştuk Hacı Veliler Köyü'nde 30 kişiden 20'si kanserden ölmüş. Genellikle akciğer ve gırtlak kanseri vakaları görülüyormuş. Sudan mı, yoksa santralden mi olduğunun araştırılmasını istemişler. Ardından CHP İlçe Başkanı Mustafa Öztürk ile görüştük.
Öztürk 'Bilgilendirilme yasasından faydalanmak istiyorum 'diyerek feryad ediyor. Kaymakamlık'a verdiği dilekçede, "Vatandaşların ve bizlerin atmosferde oluşan bu duman ve külden nasıl bir zarar gördüğümüzü bilme hakkına sahip olduğumuzu düşünüyoruz. Gerek belediyeler gerekse köy muhtarının yetkililerce bilgilendirilmesi gerekmektedir" diyor.
Yatağan ve yatağan halkının problemleri bir günlük gazete sütununa sığacak gibi değil. Devamı yarın...