Başbakan Tayyip Erdoğan'ın İzmir'de sarfetttiği sözleri savunma görevi Başbakanlık Sözcüsü Akif Beki'ye verilmiş. Beki açıklamasında "Başbakan, hiç kullanmadığı ifadelerin kendisi tarafından söylenmiş gibi gösterilerek tartışma konusu yapılmasını siyasi bir acziyet olarak değerlendirmektedir" demiş.
Keşke Başbakan kendi çıkıp ne demek istediğini açıkça söyleseydi. Türkçe ne de olsa esnek bir lisan. Kelimeler her tarafa çekilebilir. Erdoğan şimdi de verilen tepkileri, "siyasi bir acziyet" olarak değerlendiriyor.
KİMSE YUTMADI
Başbakanımızın sözlerini yine yalnış anlamamak için sözlükte "acziyet" ne demek diye baktım. "Aciz" kelimesinden geliyor. Sözlükte, "Gücü bir işe yetmez olanın durumu, güçsüzlük" olarak tanımlanıyor. Başbakan herhalde siyaset yaptığını unuttu ki siyasetin içine çekildiği tartışma düzeyini de beğenmemiş. İzmir için "gavur İzmir" değil, "solun kalesi" demek istediğini varsaymış. Biz de yuttuk...
"Aciz"lik durumuna gelince. Siyasi partiler güçlerinin yettiği kadar Başbakan'ın bu yakıştırmasına karşılık İzmir'i savundular. Onlara şu an ki konuşma gücünü İzmir'in oyları verdi. Üç büyük şehirden bir tek İzmir'e AKP'nin oylarının yetmediğini düşünürseniz, kim güçlü, kim güçsüz veya aciz tartışmak gerekir. Bernard Shaw ne güzel söylemiş: "Bir adamın söyleyecek bir şeyi varsa şu dünyada, güç olan onu söyletmek değil, durmadan söylemesini önleyebilmektir."
ÖNEMLİ BİR KİTAP
Yazar Tarık Dursun K.'yı tanımayanız yoktur. Geçtiğimiz yıl İzmir ile ilgili elinizden bırakamayacağınız bir kitap yazmıştı. Adı da "Gavur İzmir, Güzel İzmir."
Bu bir anı-anlatı kitabı. Yazar kitabında, çocukluğu, gençliği ve orta yaşlılığına kadar geçen süreç içindeki yaşamsal serüvenini bizlere aktarıyor. Bu süreç boyunca bir dönem gavur İzmir, daha sonra da Eski İzmir olarak tanımlayacağımız yöreleri anlatıyor.
Ardından da geçmiş dönem ve şimdiki dönem arasındaki farklılığa değinerek, bugün ancak anılarda yaşattığımız bir kenti yeniden belleklerden çıkarıp anılarımızı tazeliyor. Başbakanımıza yazar Tarık Dursun K.'nın "Gavur İzmir, Güzel İzmir" adlı kitabını okumasını önemle tavsiye ediyorum. Hatta isterse imzalı olarak kendisine gönderebilirim, çünkü kendileri (gururla söylüyorum), dayım olur.