Kadın-Erkek eşitliğinde günlerdir tartışılan CHP'nin kadınlar lehine pozitif ayrımcılık getiren önergesine kabul oyu veren AKP milletvekili Serpil Yılmaz ile görüştüm.Kendisini tebrik ederken diğer AKP'li kadın milletvekillerinin tavrına anlam veremediğimi ve düşüncelerini sordum.
Yılmaz; "AKP'li diğer bayan milletvekili arkadaşlarım hakkında yorum yapamayacağım.Komisyona uyum sağlamak istemiş olabilirler.Ben kadınların önünü açmak için yapılabilecek her türlü harekete destek vermek gerektiği düşüncesiyle CHP'nin önergesine kabul oyu verdim.Cuma günüde aynı şekilde oy kullanacağım.Eğer AKP reformcu bir parti olduğunu savunuyorsa gereken reformlara açık olmalı."dedi.
HERKESİ KAPSIYOR
Sayın Yılmaz'a sözcük oyunlarına hedef olan "pozitif ayrımcılık" kavramından ne anladığını sorduğumda; "ezilmiş,hakları gasp edilmiş kişilerin,reel eşitliğini sağlamak için yapılacak olan düzenleme.Buna fiili eşitlikte diyebilirsiniz.Bu sadece kadınları değil,erkekleri de kapsar."şeklinde açıklama getirdi. Görüşmemizden sonra sayın Yılmaz TBMM Başkanlığı'na vermiş olduğu teklifi ve gerekçesini faksladı.Yılmaz 'ın görüşülmekte olan 430 sıra sayılı T.C.Anayasasının bazı maddelerinin değiştirilmesi hakkında verdiği teklif ; "Kadın ve erkeğin eşit haklara sahip olması esastır.Devlet,kadınların ve erkeklerin her alanda eşit haklara sahip olması için kanuni ve idari düzenlemeler dahil gereken tüm önlemleri alır.Ancak kanun önünde eşitlik ilkesi,özelliği nedeniyle belirli bir cinsiyet için diğerinden farklı olarak kanuni ve idari düzenlemeler yapılmasını veya başka önlemler alınmasını engellemez." şeklinde.
Meclise verdiği dilekçede gerekçe olarak da sayın Yılmaz şunları söylüyor; "1982 Anasayasası kadın ve erkek arasında tam bir eşitlik içermektedir. Anayasanın genelindeki eşitlik ilkesi 10.maddeyle ayrıca güvence altına alınmıştır.Bu madde'Herkes,dil,din,ırk,cinsiyet,siyasi düşünce,felsefi inanç,din,mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir' şeklindedir.Ancak bu maddenin yürürlükte olması,toplumsal yaşamın pek çok alanında kadının ikinci sınıf vatandaş sayılmasını ve bariz bir ayrımcılığa tabi tutulmasını engellemeye yetmiyor.Uygulamadaki eşitsizlik ,Türkiye'nin çağdaş bir ülke olabilmesinin önündeki pürüzlerden biridir.Ayrıca ,AB'ye tam üyelik hedefi açısından mutlak surette iyileştirilmesi gereken bir alandır.
HAKLI GEREKÇE
Mevcut durum bu kadar açıkken yüce meclise sevk edilen Anayasa Değişiklik Teklifinin 1 inci maddesindeki hüküm,Avrupa Birliği Anayasa Taslağına ayrı bir bölümle ilave edilen Temel Haklar Şartına ve Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesine ve Pekin'de yapılan IV. Dünya Kadın Konferansı Bildirgesine uyum sağlamamaktadır.Bunun için yapılacak düzenlemenin pozitif ayrımcılığı ön plana çıkarması gerekmektedir.Böylece normatif eşitlik yerine reel eşitlik temin edilmiş olacaktır."