YENİ ASIR

Peki biz ne yiyeceğiz?


26 Kasım 2004

Hormonlu, genetik olarak değiştirilmiş gıdalar derken, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayşe Yüce'nin araştırması sonucu; kirli sular, pastörize edilmemiş süt ürünleri, çiğ tüketilen beyaz ve kırmızı etler ve çiğ tüketilen deniz ürünlerinin de yaklaşık 250 çeşit hastalığa neden oluğu bildirildi.
Yüce, "Kirli sulardan elde edilmiş ve çiğ tüketilen deniz ürünleri ile Vibrio türleri ve bazı parazitler, çiğ veya pastörize edilmemiş süt ile yapılan kaymak, tereyağı ve özellikle beyaz peynirlerle bulaşan brucella türleri bu hastalıklar arasında sayılabilir. Ayrıca, az pişmiş ya da pişmemiş at, domuz ve diğer vahşi hayvan etlerinin yenmesi ile bulaşan trichinella türleri, kedi besleyenlerin kedi ile temastan sonra el yıkamadan yiyecek hazırlamaları sonucu veya kedi dışkısı bulaşmış yiyeceklerin yenmesi ya da az pişmiş domuz, koyun ve geyik etlerinin yenmesi ile insanlara bulaşan Toxoplasma bunlar arasında sayılabilir. Yine az pişmiş ve çiğ yenen sığır ve domuz etleri ile bulaşan sığır ve domuz tenyasını da bu gruba alabiliriz" diyor.

ET VE SÜTE DİKKAT
Çiğ ya da az pişmiş etler, çiğ veya pastörize edilmemiş sütler, kirli sular ve bu sulardan elde edilmiş çiğ deniz ürünlerinin tüketilmesinin birçok hastalığın ortaya çıkmasına neden olduğuna dikkati çeken Yüce, bu hastalıkların bazen çok ciddi, hatta ölümcül klinik tablolara yol açabildiğini, korunabilmek için vatandaşların yeme içme konusunda bilgilendirilmesi, eğitilmesi ve sık sık uyarılması gerektiğini ifade etti.
Sonuç olarak,mezbahalar denetlenmeli, insan ve hayvan dışkısının etrafa dağılması önlenmeli. İyi ama herhangi bir yerde önümüze konan yiyeceğin ne şartlarda hazırlandığından nasıl emin olacağız?

PATATESTE KANSER
Bütün bunlar yetmiyormuş gibi bir de kanserli patatesler çıktı. Nevşehir ve Niğde'nin iki ilçesinde patates tarlaları kanser teşhisiyle karantinaya alınmış. Yıllarca patates ekimi yasaklandı.... Türkiye'nin patates deposu Niğde ve Nevşehir'de bazı tarlalarda patates kanserinin görülmesi üzerine Kaymaklı ve Derinkuyu ilçeleri de karantinaya alınmış.
Uzmanlar patateste kanser hastalığını ciddi bir sorun olarak görüyorlar. Toprakta bulunan bir mikrop ile geçen bu hastalığa serin iklimlerde rastlanıyor. Bu mikrobun özelliği bulaştığı arazide uzun yıllar kalabilmesi. İlaçla mücadelesi de olmadığı için bulaştıktan sonra sorunun çözümü zor oluyor. Bu mikrobun olduğu yerlere 20-30 yıl kökü kazanına kadar havuç, patates, pancar, turp gibi bitkiler ekilemiyor. Daha önce Türkiye'deki tarım arazilerinde görülmeyen bu hastalığın dışarıdan geldiği tahmin ediliyor.
Onu yeme, bunu yeme... Çağdaşlaşıp, modernleştikçe yediğimiz, içtiğimiz herşeye bir şeyler karışmaya, insan sağlığına zararlı hale gelmeye başladılar. Doğallıktan uzaklaştığımız sürece tuhaf yaratıklar olarak dolaşmaya başlayacağız.
Hormonlu, silikonlu insanlar topluluğu...