Benim en sık gittiğim pazar, Karşıyaka'da oturmamdan dolayı Bostanlı Pazarı. Daha adımınızı atmanızla, sağlı sollu marka şort, tişört ve çantalara çarpıyorsunuz. Sayfiye yerlerindeki mağazalar deseniz, onlarda taklit cenneti. Yeni çıkan kanunla, yakalanma korkusu taşırlar diye düşünmüştüm. Baktım değişen bir şey yok. Bugün marka yaratmak hem maddi, hem de manevi açıdan çok zor bir olay. Zira marka olabilecek kelimeyi veya logoyu bulmak, tüketici tercihlerini değerlendirmek, alternatifleri seçmek günler hatta aylar alır.
Konu hakkında detaylı bilgi alabilmek için merkezi İstanbul olan Marka Tescil Firması Lokum & Lokum (www.lokumlokum.com / info@lokumlokum.com) yetkilisi Arzum Önen ile görüştüm. Önen, taklit marka üretenlerin ne gibi riskler aldığını bakın nasıl açıkladı:
CEZALAR CAYDIRICI AMA...
"Bugün dünyanın büyük markaları, marka sahibi olan şirketin tüm aktif ve pasifinden daha fazla değer ifade eder hale gelmiştir. Örneğin NIKE markasının tek başına marka değeri NIKE INC. unvanlı şirketin tüm gayrimenkul ve menkullerinden daha fazla değer ifade etmektedir.
Marka taklidi, bir markaya verilen emek, harcanan sermaye ve akıtılan birikime ortak olmaktır. İşin etik boyutu bir yana bırakılırsa, marka taklidinin tam anlamıyla "piyango" olduğu söylenebilir. Örneğin ADIDAS markası taşıyan bir ürünün, birebir taklidini yaparak piyasaya sunan kişi, ADIDAS A.G. şirketinin sermayesine ortak olmaktadır.
1995 sonrası yapılan kanuni düzenlemelerde, tescilli marka sahiplerine çok geniş hak ve yetkiler tanınmıştır. Kanun sadece üreticiyi değil, "taklit" ürünü herhangi bir ticari maksatla elinde bulunduran herkese, aynı cezaların verilmesini öngörmektedir. Pazar tezgahında mal satan seyyar satıcıdan, antreposunda müşterisinin malını muhafaza eden depocuya, mağazada sergileyen mağaza sahibinden, atölyesinde veya fabrikasında bizzat malı üreten üreticiye kadar, taklit zincirinde yer alan herkese aynı cezalar verilmektedir.
Marka sahibinin izni olmadan tescilli bir markayı ticari maksatla üreten veya elinde bulunduran herkese, 2 yıldan 4 yıla kadar hapis veya, 27 bin YTL'den 46 bin YTL'ye kadar para cezası, veya her ikisi birden; 1 yıldan 2 yıla kadar ticaretten men ve işyerinin kapatılması cezası verilmesi hükme bağlanmıştır."
Peki marka taklidinin ölçüsü nedir?
Piyasada taklidin ölçüsü ile ilgili şehir efsanesi niteliğinde rivayetler dolaşmakta. Taklit sektörünün etrafındaki çember görüldüğü gibi, günden güne daralıyor.
Taklit mal üretimi kısa vadede karlı gibi görünse de, orta ve uzun vadede hiçbir kar getirmeyeceği gibi, çok büyük zararlar verebiliyor. İşyerine polis baskını yapılması, ürünlere el konulması, çevre esnafın meraklı bakışları altında karakolda ifade vermeye gidilmesi ve en nihayetinde, mahkemede yargıç huzurunda yargılanmak, kimsenin arzulamadığı şeyler. Ama görünen o ki can çıkıyor, huy çıkmıyor...