Bu yıl 10 Kasım her yıldan daha hassas anıldı. Aynı gün akşamı duyduğum bir olay ise neredeyse kanımı dondurdu. Olay İzmir'in göbeğinde Alsancak Devlet Hastanesi'nin bahçesinde gerçekleşiyor. Ata'yı anma töreni esnasında hastane bahçesinde bir kaç türbanlı vatandaş ayağa kalkmayınca doktorlardan bazıları uyarıda bulunuyor. Bunun üzerine Başhekim yardımcılarından biri doktorları uyarıyor ve "biz sizin oruç tutmamanıza karışıyormuyuz? Siz de vatandaşa karışmayın" diyerek olaya müdahele ediyor. Demek ki bilmediğimiz "siz, biz davası" var. Yoruma açık, kararı sizlere bırakıyorum..
HASSASİYET
Tüm siyasi partilerden 10 Kasım'la ilgili duygu yüklü mesajlar aldım. Hepsi de son gelişen olaylardan dolayı tepkilerini dile getirircesine Atatürk'ü anma törenlerine yoğun katılım göstermişler. Örneğin;
CHP Gaziemir İlçe Örgütü'nün GaziemirArda Meydanı'ndaki anma törenine CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İl Başkanı Selçuk Ayhan, Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur, Balçova, Narlıdere, Buca, Karşıyaka İlçe Başkanları, belediye ve İl Genel Meclisi üyeleri, Gaziemir sivil toplum örgütleri ve muhtarlar katılmış.
Onur Öymen, "CHP var oldukça laik Türkiye Cumhuriyeti yaşayacaktır" diyerek Atatürk'ün "Yurtta sulh cihanda sulh" sözünün altını önemle çizmiş.
"İzmir MHP nerede?" başlıklı yazımdan sonra MHP'den ses gelmeye başladı. Meğer İzmir basınına biraz dargınlarmış. İl Başkanı Musavvat Dervişoğlu ilçe ziyaretlerine ağırlık vermiş. Eski MHP Milletvekili Yusuf Kırkpınar da artık daha sık parti binasına uğrayarak, çalışmalara katılma kararı almış. MHP'nin 10 Kasım mesajında, İl Başkanı Müsavat Dervişoğlu, şöyle diyor:
KALBİMİZDE
"Duvarlardaki resimlerine dil uzatılmasına, yakalardaki rozetlerine el sürülmesine müsamaha ile bakılmaz!
Rozetlerden çıkarabilir, duvarlardan indirebilirsiniz,
ama gönüllerden asla silemezsiniz..! diye haykırmak boynumuzun borcudur.
Biliyor ve inanıyorum ki söylediklerimizden rahatsız olup gocunan siyasi kadrolar vardır! Sadece dünyada değil mahşer gününde de herkesle hesaplaşmaya ve tartışmaya hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum" diyor.
Son günlerde hangi topluluğa girsem aynı konuşmalara, hassasiyete rastlıyorum. Özellikle rozet meselesi tüm kesimlerde bardağı taşıran son damla olmuş. İnsanları bu kadar tahrik etmeye gerek var mı acaba diye merak ediyorum.