Hükümetin müzakare heyeti sıkıntısı çektiği bir kaç gündür basında yer almakta. 20 Ekim'de başlayacak tarama süreci öncesinde AB yetkilileri kimlerle muhatap olcağını bilmek istediğinden, "Müzakere heyetinizi belirleyin" diyerek hükümete mesaj göndermiş.
CHP İzmir Milletvekili Türkan Miçoğulları ile görüştüğümüzde, meclise konu hakkında Nisan ayında soru önergesi verdiğini söyledi. Miçoğulları önergesinde, "Müzakereleri yürütecek olan heyet kaç kişiden oluşuyor? Türkiye'de bu müzakereleri sürdürebilecek özelliklere sahip binlerce kadın olduğu göz önüne alınırsa müzakere heyetinde kadınlara yer verilmesi düşünülüyor mu? Düşünülüyorsa, heyetin kaçta kaçı kadınlardan oluşturulacak?" diye sormuş.
Miçoğullarına gelen yanıt ise şöyle:
"Kaç kişiden oluşacağı henüz belli olmayan müzakere heyetinde, cinsiyet ayrımı yapılmaksızın ilgili kurumların AB işlerinden sorumlu üst düzey yetkilileri yer alacaktır. Hükümetimizin kadınların her alanda etkin rol oynaması yönündeki politikası doğrultusunda kadınların AB müzakere sürecinde azami ölçüde yer almasına özen gösterilecektir."
KADINLAR GİTMELİ
Türkan Hanım ile yaptığım görüşmede ikimizin de sıkıntısının aynı olduğunu gördüm. Miçoğulları da, "Ayşem Hanım, heyette yer alacak kişilerin öncelikle Türkiye'nin savunduğu tezlerini, saygınlığını ve onurunu koruyup kollayacak, bilgi, donanım ve deneyimiyle karşı tezleri çürütebilecek özellikler taşıması gerekmektedir" diyerek şöyle devam ediyor:
"Bu noktada kadınlarımızın da heyette yer alması, Türkiye'nin çağdaş ve modern yüzünün gösterilmesi ve tanıtım açısından olumlu bir etki yapacaktır. Çünkü, üyesi olmak için mücadele ettiğimiz AB ülkelerinin büyük bir çoğunluğu ülkemizi Ortadoğu kültür ve kimliği altında, kapalı, muhafazakar, gelenekçi bir toplum olarak görmekte ve bunu desteklemek için de her fırsatta Türkiye'yi kara çarşaflı kadınlarla sembolize etmektedirler. Öte yandan günümüzde ülkelerin gelişmişlik düzeyleri, sadece ekonomik göstergeleriyle değil, toplumun sosyal, kültürel yapısı ve insani gelişme ölçütleriyle ifade edilmektedir. Bu ölçütlerin en başında ise kadınların ekonomik ve sosyal yaşamdaki konumları yer almaktadır."
ÖNEMLİ DÖNEMEÇ
3 Ekim tarihiyle birlikte ülkemiz önemli bir dönemece girmiştir. Her yurt dışı gezisinde bizleri temsil eden yetkililerimizin eşlerinin türbanıyla gündeme geldiğimizi düşünürsek sıkıntımızın sebebi daha net anlaşılacaktır.