Birkaç gündür TV haberlerinde 8 yaşındaki Cihan Serçe'nin 4 yıldır hiç görmediği İngiliz annesine avaz avaz ağlayarak verilmesine şahit olduk. Çocuk dilini bile anlamadığı, hatırlayıp tanımadığı, annesi olduğu söylenen bir kadına zorla verildi. Ekranda gördüğüm kadın, tipik soğuk İngiliz tavırlarıyla yüzünde hiçbir mimik, hiçbir ifade olmadan çocuğu kendini yerden yere atarken tepkisiz bir şekilde arabaya biniyordu. Nasıl bir anne yüreği bu kadar kayıtsız kalabilir. Küçük bir çocuğun gözyaşlarına neden olan bu olay,tüm annelik damarlarımı kabarttı. Hele Hukuk'un bunu siyah kaplı, kalın ciltli kitaplarında yazılı, duygudan arınmışından dolayı yaptığını öğrenince tüm cinlerim çıktı.
ŞEKİL YANLIŞ
Cihan'ın İngiliz annesine veriliş şekli kafamdaki hukuk anlayışını bir kez daha kökten sarstı. Evet bir çocukta anne hakkı sonsuzluğa kadar sürer.
Fakat kendi egosunu koşulda çocuğunun mutluluğu için terk edebilen bir yaratıktır. Küçük bir çocuğu yaşadığı, alıştığı çevreden koparıp götürmek, onun o minnacık dünyasında nasıl bir hasara yol açacaktır? Bunu düşünemeyecek bir anne hukuk tarafından nasıl ödüllendirilir?
Anne babadan intikamınıı, çocuğuna kavuştu.ile aynı lisanı bile konuşmadan aralarındaki iletişim nasıl oluşacak?
Unutmayalım, 'çocuktur lisanı çabucak öğrenir' safsatası onun kalbinden yapacağı iletişimin lisanı olmayacaktır. Hukuk, kararlarını siyah beyaz şeklinde alıp gri alanı dikkate almayan bir müessese. Fakat Cihan ne yazık ki gri alanda duruyor. Alınacak en sağlıklı karar çocuğun annesini bir süre tanıdıktan, ona alıştıktan sonra periyodikkısmen Türkiye'de kısmen İngiltere'de kalması olabilirdi. Bu kararıanne ve baba arasındaki anlaşmazlığı göz önüne alarak yineŞimdi kim bu çocuktan sağlıklı bir ruh yapısı bekler ?
"Kız öğrenciye"ped"
Belediyenin okullardaın bağı dağıtımı sanırım dünyada ilk kez bizde gerçekleşen bir olay olacak. Haberi okuduğumda son derece memnun oldum. Çünkü hijyenik pedler gerçekten pahalı. Kız öğrencilere öğretmenleri tarafından ayda bir kez dağıtım yapılacakmış. Burada en önemli sorun dağıtım sırasında özellikle daha kapalı çevrelerdeki okullarda yaşanabilir. Bu konuda öğretmenlerin dikkatli olacağına inanıyorum. Malum durum yüzünden yetişmekte olan genç kızlarımız hassas, genç erkeklerimizde oldukça alaycı ve acımasız olabiliyorlar.
Gençlerin bu tür fizyolojik yaşamlarına yönelen yerel yönetim, işi biraz daha ilerletebilir, eğitim hizmeti götürebilir.