Dün sabah Kubilay'ı anma törenlerini izlemek üzere Menemen'e gittik. Fakat CHP ne kadar aksini savunsa da olay siyasete alet edildi.
Bir tarafta CHP Genel Merkez yanlıları, diğer tarafta Mustafa Sarıgül yanlıları. Benim önceliğim Kubilay'dan yana idi. Bu sebeple gelin öncelikle Menemen olayını bir hatırlayalım;
"Genç Cumhuriyet rejiminin 1925 yılındaki Şeyh Sait isyanından sonra tanık olduğu ikinci önemli irtica olayı, "Menemen Olayı-Kubilay Olayı" olarak tarihe geçti.
Menemen'de 23 Aralık 1930'da patlak veren Cumhuriyet karşıtı olayda yedek subaylığını yapmakta olan öğretmen Kubilay, şeriat isteyenler tarafından öldürüldü. Menemen olayının izleri toplumsal bellekten hiç silinmedi. Kubilay, "devrim şehidi" olarak simgeleşti.
NAKŞİBENTİ TARİKATI
Olayın elebaşısı "mehdi" olduğunu iddia eden Giritli Mehmet (Derviş Mehmet) adında Nakşibendi tarikatına bağlı biriydi. 7 Aralık'ta 6 müridiyle (Şamdan Mehmet, Sütçü Mehmet Emin, Nalıncı Hasan, Küçük Hasan) Manisa'dan yola çıkan Derviş Mehmet, 23 Aralık sabahı, gün doğarken Menemen'e girdi. Belediye Meydanı'nda çevresine topladığı yaklaşık yüz kişiyle zikrederek şeriat ilan etmeye kalkıştı. Meydandaki kalabalığın bir bölümü çağrısına uymuş, bir bölümü ise seyirci kalmayı yeğlemişti.
UTANILACAK BİR OLAY
Silahlı olan asiler bir müfrezenin başında olaya müdahale eden yedeksubay Asteğmen Kubilay'ı hemen ardından da Hasan ve Şevki adındaki iki mahalle bekçisini öldürdüler.
Olay, arkadan yetişen askeri birlikler tarafından şiddetle bastırıldı. Bu arada Derviş Mehmet de vuruldu. Kaçanlar yakalandı, ilişkisi olanlar hakkında hemen kovuşturma başlatıldı.
Mustafa Kemal Paşa, 28 Aralık'ta orduya gönderdiği başsağlığı mektubunda şöyle diyordu:
"Mürtecilerin (gericilerin) gösterdiği vahşet karşısında Menemen'deki ahaliden bazılarının alkışla tasvipkar bulunmaları bütün cumhuriyetçi ve vatanperverler için utanılacak bir hadisedir."
YIL 2004
Ve yine 23 Aralık günü Menemen'deyiz. Kubilay Anıtı'na doğru kalabalık bir CHP'li grubu, sivil toplum örgütleri topluluğu ve halkla beraber yürüyoruz. Bir ara Kubilay Anıtı'nın tam karşısındaki tepeye gözüm takıldı.
Olanca heybetiyle karşı tepede hemen hemen aynı hizaya bir cami inşa edilmiş. Bir manası var mı, acaba diye düşündüm. Bu yıl da Kubilay oldukça kalabalık ve görkemli bir şekilde anıldı. Bir de işin şov kısmı olmasaydı...
Yeri miydi? İşte CHP burada hata yaptı. Orada hazır bulunan kalabalığı siyasete alet etmek yanlıştı. Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin bile olayın belki de bu boyutlara ulaşacağını tahmin etmedi.
Sarıgül olayı bir çok zeminde tartışılıyor. Kendisini izliyorum, elinde sürekli sarı bir gül taşıyan zarif eşiyle Mustafa Sarıgül Türkiye'nin Belediye Başkanı imajıyla Türkiye'nin her türlü belediye etkinliklerinde yer almaya çalışıyor.
İzmir'deki hareketinin başını İzmir Milletvekili Muharrem Toprak ve Konak eski Belediye Başkanı Ahmet Sarışın çekiyor.
İşin içinde bir yanlış, bir gariplik var ama nerede, daha tam çözemedim. Diyorum ya, henüz izlemedeyim...