Körfez ülkelerinde kadınların ne durumda olduğunu inceleyebilmek için Arab International Women's a şöyle bir göz attım. Bakın Körfez ülkelerinde neler oluyor;
Suudi Arabistan'da kadın hakları ile ilgili "Reform için Ulusal Diyalog" sürecinin üçüncü etabı geçtiğimiz hafta sonu başlamış.
Bu etapta kadınların çalışma, eğitim ve sosyal hayattaki hakları tartışılacakmış. Tartışma konuları, "Kadınların araba kullanmasına izin verilmeli mi?", "Kralın yönetim kademelerinde görev almalılar mı?" ya da "Hemşirelik, öğretmenlik gibi geleneksel olarak kadınlara ayrılanşler dışında bir kariyer hayali kurmalılar mı" gibi...
BÖLGENİN YILDIZI BAHREYN
Bu ayın ilk günlerinde, Kral Fahd yönetimindeki Suudi Kabinesi, kadınlara kendi işlerini kurma hakkını tanımış. Kabine ayrıca kadınlara daha fazla iş olanağı yaratılması ve kadınlara istihdam sağlamayı amaçlayan endüstriyel yatırım projelerinde kullanılmak üzere arazi dağıtılmasına karar vermiş.
Bölgenin yıldızı Bahreyn olarak gözükmekte. 1971'de bağımsızlığını kazanan eski İngiliz sömürgesi, Petrol zengini Bahreyn'de kadınlar seçme hakkını 2001'de kazandılar. Hemen ardından yapılan yerel seçimlerde oy kullanan kadınların sayısı erkeklerden daha fazlaymış. Geçtiğimiz nisan ayında Dr. Nada Abbas Haffadh sağlık Bakanı olarak atandı ve böylece Bahreyn tarihinde ilk kez bir kadın hükümette görev aldı.
Kuveyt'li kadınların yüzde 83'ü okuma yazma biliyor (erkeklerin oranı %94).kadınlar ülkedeki iş gücünün üçte birini oluşturuyor. 40 yıldan uzun bir zamandır seçme ve seçilme hakkı kazanmak için uğraş vermelerine rağmen, henüz bu haklarını kazanamadılar.
Katar ve Umman'da da ilginç gelişmeler yaşanıyor. Batıda eğitim gören reformist bir lider profili çizen Katar Emiri Seyh Hamad, 1999'da yapılan seçimlerle, hem kadınlara hem de erkeklere seçme ve seçilme hakkını tanıdı. Eşi Seyha Mouza ile birlikte ülkenin eğitim sistemini yeniden ele aldılar. Katar'daki üniversite öğrencilerinin yüzde 70'ini kadınlar oluşturuyor.
Sultan Kabus, 1970'de babasının ölümünden sonra tahta geçmişti. Sultan Kabus'un ilk icraatlarından biri o zamanlar sadece birkaç okulun bulunduğu ülkede kadınlara eğitim hakkı tanımak oldu. Kabus 1997'de bir ferman yayınlayarak kadınların Majlis As Sura yani Danışmanlar Meclisi'ne seçilmesine olanak tanıdı. 2000 yılında yapılan Sura seçimlerinde 83 üyeli meclise iki tane kadın atandı.
MÜCADELE VERİYORLAR
Körfez kadınlarının her türlü yaşamsal haklarını kazanmak için ne kadar büyük mücadele verdiğini görüyorsunuz. Müslüman ülkerinde yaşayan kadınların yaşadığımız yüzyılda verdikleri varolma savaşını görünce, insanın içinden haline şükretmek geliyor. Müslümanım, kadınım ve her türlü hakkıma sahibim, olamadıklarımla da mücadele özgürlüğüm var... Ne mutlu bize...!
YENİ ASIR SİNEMA
Warner Bros 'Truva Atı'nı hediye etti