YENİ ASIR

Kasaba tavukçuluğundan zincir mağazalara


11 Aralık 2004

Denizli, Ege'nin ikinci büyük şehri olmanın hakkını veriyor. Biz üç güne sığdırabildiğimiz kadarıyla, işyeri, oda ve dernek ziyareti yapabildik. Bu ziyaretleri de size günlerdir yaza yaza bitiremedim.
Seyahatimiz esnasında sürekli adını duyduğum Pekdemir Ticaret'i de sonunda ziyaret ettik.
Birkaç gündür alışveriş merkezinden uzak kalmış olan biri için burası biçilmiş kaftandı. Pekdemir Ticaret'in bünyesinde olan Boyner Mağazası'nı görünce 15 dakikalığına ekipten uzaklaşmaya çalıştım, ama anında yakalandım. Neyse, İzmir'e dönüş yolunda Menderes Tekstil'in satış mağazasından nevresim takım almayı başardım da alışveriş krizim biraz olsun geçti.
Pekdemir Ticaret, Denizli'deki bir çok kuruluş gibi bir aile şirketi.
Acıpayam'ın Alaadin Kasabası'ndan çıkmış bir aile Pekdemirler...
Baba Ali Hasan Pekdemir, işe Alaadin Kasabası'nda 1200 tavuk kapasiteli bir çiftlik kurarak başlamış. Çiftliğin kapasitesi 1978 yılında artınca, fazla yumurtalarını satmak için ilk olarak Denizli'de yumurta satış dükkanı açmışlar. Adı Pekdemir Çiftliği imiş. Talep arttıkça yumurtacı dükkanı şarküteriye dönüşmüş, ardından Bayramyeri'nde ikinci dükkan açılmış. Altı çocuktan ikisi Cemal ve Halil Pekdemir baba mesleğini sürdürüp genişletmişler.
Diğer kardeşlerin her biri kendi alanlarında başarılı olmuşlar.

1'DEN 650 PERSONELE
Halil Pekdemir aynı zamanda AKP İl Genel Meclisi üyesi. Yatırımları gün geçtikçe artan Pekdemir Şirketler Grubu şimdi de Denizli'den çekilme kararı alan, üç mağazadan oluşan UMPAŞ'ı bünyelerine katmak için satın almışlar. Böylelikle mağaza sayısını 11'e çıkarmış oluyorlar. 1979'da Denizli'ye geldiklerinde 1 personeli olan Pekdemirler'in bünyesinde bugün tam 650'ye yakın çalışanı var. Bugünlere hiç kredi kullanmadan, tamamen kendi öz sermayeleriyle geldiklerini anlatan Pekdemir kardeşlerin yıllık cirosu 2003 yılında 50 trilyon civarındaymış.

VARDIĞIM SONUÇ
Kent halkı; "Denizli'de, İzmir gibi denizimiz olsa bizi kimse tutamaz. İki Denizlili bir araya gelse iş konuşur, üç Denizlili bir araya gelse 'hadi şirket kuralım' derler... Siz ise hadi balık, rakıya gidelim dersiniz" diyorlar.
Doğru söze ne denir? Haklılar...
Gerçekten kadınıyla erkeğiyle son derece çalışkan insanlar Denizliler. Sokaklarda dolaşırken gözlemlediğim kadarıyla gençleri oldukça modern, başörtülü insan sayısı oldukça az miktarda. Bayanlarla evdeki sohbetim esnasında öğrendiğim kadarıyla Denizli'den başka şehre okumaya giden gençlerin hepsi memleketlerine geri dönüyorlarmış. Çünkü hepsi aile şirketlerinde çalışmaya başlıyorlarmış. Aile işi olmayanlar da mutlaka iş buluyorlarmış.
Denizli'de işsizlik yok denecek kadar az.
İzmir'in başının derdi olan kapkaç terörüyle başları sadece yazın biraz ağrımış, o da dışarıdan gelenlerden kaynaklanmış...
Yani sizin anlayacağınız denizi olsa yaşanacak şehir Denizli...