Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak'a hatırlatma yapmak istiyorum. Seçim döneminde Pazar yeri konusunda çok güzel projeleri vardı. Henüz bu konuda çalışma yapılmadı. Bir çok okuyucudan, özellikle Bostanlı pazarı ile ilgili şikayet geliyor. İşte size bir vatandaşın şikayet dolu mektubu;
18 senedir Bostanlı'da ikamet ediyorum. Çalıştığım için sürekli pazara gidemiyorum. Uzun zamandan beri ilk kez geçen Çarşamba gittim ve gözlerime inanamadım. Sokak aralarına kadar ayakkabıcı, karpuzcu, terlikçi, vs. dolu. Neredeyse yürüyemeyeceğiz. Sahil deseniz,iki sıra araba. Trafik tıkalı. Bostanlı'nın en güzel yeri, bırakın pisliğini, (ki o da ayrı bir sorun teşkil etmekte) her sokakta satıcılar... Bence ne Bostanlı'ya ne Karşıyaka'ya yakışıyor.
TEHLİKE DOLU
Karşıyaka çarşısı da artık eskisi gibi değil. Eskiden nezih bir ortam vardı. Şimdi ise her köşe başında satıcılar, 'buyrun,buyrun' diye yükselen sesler. Onun dışında da tinerciler. Geçtiğimiz haftalarda 24 yaşındaki bir genci bıçaklamışlar ve vefat etmiş. Artık can güvenliği de kalmadı! Karşıyaka'yı bırakın, artık Bostanlı bile güvenli değil. Hırsızlar, kapkaçlar, bıçaklanma olayları. Ne zaman bitecek? Artık çantamızı nereye saklayacağımızı şaşırıyoruz. Son bir konuda çarşıda sokaklara konulan sabit demirler. Araçlar giremediği için apartmanlarda hasta, yaralı veya yangın çıktığında müdahale edilemiyor...
A. Sertpolat Dönmez
YENİ YASA VE KAPKAÇ
Uzun bir süre önce Yeni Asır gazetesi olarak kapkaç, hırsızlık ve uyuşturucu terörüne karşı halkın daha etkin korunabilmesi için gerekli makamlara çağrıda bulunmuştuk. Ve sonunda Kapkaç suçu yeni yasa içine alındı, tanımı yapıldı ve cezası 7 yıl olarak saptandı. Ayrıca kapkaç sırasında zorlama olması halinde, cezanın 15 yıla çıkarılacağı da yasaya kondu. Bu gün hala vatandaşlarımız yolda can güvenliği olmadan yürüyorlar. Gün geçmiyor ki gazetelerin üçüncü sayfalarında bir kapkaç haberi yer almasın. Bu yasanın çıkması için Yeni Asır olarak az manşet atmadık. Amaç bu suçları futursuzca işleyenleri hak ettikleri cezaya çarptırmak, vatandaşı koruma altına almaktı. Ve başardık... Ama biz yine de yolda, arabada çantamıza sahip çıkalım. Ortalık işsiz, aç insanlarla dolu olduğu sürece bu suçların ardı arkası kesilmez...
DİYARBAKIR İŞİ KLİMA
Geçen akşam haberleri izlerken gözlerime inanamadım. Diyarbakır'da kliması olmayan minübüsler kendilerine göre klima yaratmışlar. Nasıl mı? Bir buçuk saatlik uzaklıktaki bir mevkiye gitmek isteyen vatandaşın önce ayakkabıları çıkarttırılıyor. Sonra ayaklarının altına kocaman bir buz kalıbı konuyor. Yolculuk boyunca çorap ve ayakkabıdan çıkmış ayaklar buz kalıbının üstünde serin serin gidecekleri yere varıyorlar. Bu kadar zeki bir milleti AB'ye almayacaklar da kimi alacaklar sorarım size?