Türkiye'de de kadından sorumlu kadınlar var. Ülkemizde kadın sorunu onlarla çözülecek. Kadını siyasete onlar katacak, kadın emeğini onlar değerlendirecek, kadını onlar girişimci yapacak. Her yerde onlarla karşılaşıyorsunuz.
İşte KADER'den, AÇEV'e, KAGİDER'den, Uçan Süpürge'ye Türkiye'deki "kadın" örgütlerinin başta gelenleri.
Bu örgütler canlarını dişlerine takmış kadınımızı temsil edip, gerek ülke yönetiminde gerek iş dünyasında, ya da aklınıza gelebilecek her alanda kadınımızın hak ettiği yeri alması için uğraş veriyorlar. Sırf bununla kalmıyorlar kadın haklarını sonuna kadar savunup, dayak yiyen, ezilen, aile içi şiddete maruz kalan kadınlarımıza da sahip çıkmaya çalışıyorlar. Özellikle Uçan Süpürge'nin internet sitesine girerseniz (www.ucansupurge.org) yapılan çalışmalar, verilen mücadelerle ilgili geniş kapsamlı bilgi alabilirsiniz.
ÇOCUKLAR - BABALAR
Ülkemizin önde gelen bu kadın örgütlerinden Uçan Süpürge, KADER, İsveç Büyükelçiliği, İsveç Başkonsolosluğu ve İsveç Enstitüsü'nün ortak çalışması olarak İsveçli fotoğraf sanatçısı Ulla Lemberg'in "Sevgili Çocuk" başlıklı sergisi kapsamında düzenlenen "Babalar, Çocuklar ve Toplumsal Cinsiyet eşitliği: İsveç ve Türkiye'den Örnekler" paneli, 9 Nisan Cumartesi günü Dünya Ticaret Merkezi'nde yapıldı.
Dış İşleri Bakanı Abdullah Gül, Cezayir'de olduğu için panele yazılı bir bildiri ile katılmış. Bildirisinde dikkatimi çeken babalar ve çocuklar için yorum oldu; " Çocukları babalar için özenle yürütülmesi gereken birer projedirler. Bu nedenle, çocuklarının eğitim, sağlık ve kariyerleri üzerinde büyük bir ihtimamla titrerler. Çocukları, babalarının mutluluk ve gurur kaynaklarıdır. Onlarla geçirilen her an, babaları hayata daha güçlü bağlar. Mutluluk ve üzüntülerini paylaştıklarında aralarındaki ilişki daha da pekişir."
Yazıyı okuyunca kendi kendime düşündüm. Çocuklar babalar için proje ise peki anneler için ne? Ben çocuğumu bir proje için doğurduğumu hiç düşünmemiştim.
Ya siz, çocuğunuzu proje olarak mı görüyorsunuz? Belki de kadın olmanın verdiği incelik ve duygasallık içinde kendi kendime düşünüyorum ve cevabı hala bulamadım.
Siz bulabildiniz mi?
ÇATLAK SESLER
AKP'nin tabanıyla problemi yavaş yavaş ufak tefek çatlak sesler olarak ortaya çıkmaya başladı. Ankara-Yenimahalle Kaymakamı İbrahim Çay çocukların eğlence amaçlı gezilerden yani tiyatro, sirk gibi, uzak durulması gerektiğini bildiren bir yazıyı MEB İlköğretim ve Orta Öğretim Kurumları Sosyal Etkinlikler Yönetmeliği'ne gönderiyor. Ardından hatasını anlayıp "veli muvafakatı alındıktan sonra izin verilmeli" ibaresini ekleyip ikinci bir yazı gönderiyor. Çocukların eğlenmesi yasakmış böyle bağnazca bir düşünce görmedim.
İzmir Aliağa'da AKP İlçe Başkanı'nın eşi kendini ne sanıyorsa bikinili reklam panolarına savaş açıyor. Dükkan sahibine tehditler savuruyor.
Yine Aliağa'da bayan iç çamaşırı satan bir başka mağaza sahibi türbanlıların sözlü saldırısına uğruyor. Aliağa'nın İzmir'e uzaklığı en fazla yarım saat,il merkezine diş geçiremiyorlar acaba ilçelere mi geçirmeye çalışıyorlar?
YENİ ASIR İNSAN
Bugun Haber Bulunmamaktadır.