Daha önceki bir köşe yazımda Karşıyaka Devlet Hastanesi'nin tamamlanması gereken eksik bölümlerinden bahsetmiş, ayrıca eksik araç gereçlerin listesini vermiştim. Bölgeye hizmet veren tek Devlet Hastanesi olması dolayısıyla yardımseverlere çağrıda bulunmuştum.
İzmir Hastaneleri Gönüllü Anneler Derneği yazımı dikkate alarak hastane yetkilileri ile görüşmüş ve çalışmalarına başlamışlar. Dernekten bana gelen faksı görünce son derece memnun oldum, sizlerin de bilgisine sunuyorum.
GÖREVE ÇAĞRI
"Gönüllü Anneler Derneği olarak çağrınızı dikkate alıp, sayın Valimizin de yönlendirmesi üzerine hastane ile temasa geçtik. Yerinde gözlemlerimiz sonucu doğumhanesinin olmadığını, geçici olarak bir depoyu doğumhane olarak kullandıklarını, Kadın Doğum Kliniği restorasyonunun da ödenek yokluğundan durduğunu öğrendik. Derneğimizin adının verilmesi koşulu ile tüm 2003-2004 yılı etkinliklerimizi Karşıya Devlet Hastanesi'ne ayırdık. Bizim yapmayı düşündüklerimiz; 3 özel oda, 2 koğuş teftişi, yenidoğan lorinpuskop, yenidoğan resistasyon maskesi, vakum extraksiyonu için aspratör, mekonyum aspiratörü, kardiotohoprf, yenidoğan elektronik tart gibi cihazlardır.
Öncelikle şu ana kadar doğumhanenin doğum masaları, bebek sepetleri, komodinler alınmış özel odaların tefrişine başlanmıştır. Bundan sonra yavaş yavaş bütçemiz elverdiği ölçüde diğer cihazları alıp hastaneye teslim edeceğiz. Hastaneler yararına çalışan tüm dernekleri bu göreve davet ediyorum."
Emine İnalöz
İzmir Hastaneleri Gönüllü Anneler Derneği
Başkan Yardımcısı
Dernek Tel: 0-232-4259200
"Ararat" filmi sevinci kısa sürdü
Daha önce tarihten kaçmamamızı, ama doğru ama yanlış bu yönde çekilmiş filmleri tarafsız gözle seyretmemiz gerektiğini belirtmiş, "Ararat" filminin gösterime girmesine izin vermesinden dolayı Turizm ve Kültür Bakanı Erkan Mumcu'yu tebrik etmiştim.
Fakat bu memnuniyetim uzun sürmedi. Çünkü yönetmen Atom Egonyan'ın Ermeni soykırımı iddialarına yer verdiği ve 16 Ocak tarihinde vizyona girmesi beklenen filmin gösterimi ithalatçı firma tarafından belirsiz bir tarihe ertelenmiş. Ve bu karara ülkücülerin neden olduğu ileri sürülüyor.
DOĞRUYU BİLİYORUZ
Film Değerlendirme ve Denetleme Komisyonu "Ararat" ın gösterimine filmin, "Abartılı sinema diliyle Ermeni tarih tezlerini savunduğu ve Osmanlı askerlerini küçültücü sahnelerin bulunduğu" kısımların kesilmesi şartıyla izin vermişti. Bu kararın çıkması üzerine Ülkü Ocakları Genel Merkezi, geçtiğimiz Pazar günü yazılı bir açıklama yayınladı. Yaptıkları açıklamada; AKP iktidarı Türk düşmanı Ermeni lobilerini cesaretlendirmekle suçlanıyor, hatta Turizm ve Kültür Bakanı Erkan Mumcu da "Ararat" filmini Türkiye'de yayınlama ihanetine ilk imzayı atan bakan olarak gösteriliyor. Açıklamanın sonuna da not düşülmüş: " Türk düşmanlığının bedeli olduğu unutulmamalı."
Yani sizin anlayacağınız yine deve kuşu misali kafamızı kuma gömüyoruz. Neden çekiniyoruz, bakalım adamlar ne yapmış, sözde Ermeni soykırımını kendi dilleriyle nasıl anlatmışlar bakmıyoruz? Sonuçta biz neyin doğru neyin yanlış olduğunu biliyoruz öyle değil mi...?