YENİ ASIR

İzmir geçit verir mi?


22 Mart 2004

Dün Karşıyaka Demokrasi Meydanı'nda düzenlenen, Genel Başkan Deniz Baykal'ın katılımıyla gerçekleşen CHP mitingini izledim. Saat 16.00'da başlaması planlanan mitinge, Baykal 16.45'de Karşıyaka Spor Sahası'na inen helikopterle geldi. Baykal'ı Karşıyaka Demokrasi Meydanı'nda coşkulu bir kalabalık karşıladı.
Mitinge, İzmir'in tüm teşkilatlarından oldukça yoğun bir katılım vardı.

KİMİN CHP'Sİ?
Bu coşkulu kalabalık Atatürk'ün CHP'si mi, yoksa Baykal'ın CHP'si miydi işte orası tartışılır. Çünkü meydanda daha çok cumhuriyet, laiklik ve Atatürk sloganları atılıyordu. Mitingin asıl Cumhuriyet Meydanı'nda yapılması düşünülüyordu. Hatta DYP'nin günü ve saati olmasına rağmen, DYP yerini CHP ile değiştirmeyi kabul etmişti. Buna rağmen mitingi Cumhuriyet Meydanı'nda yapamayan Baykal'ın tepkisi; "Bizim geniş meydanlarda miting yapmamızı engellemeye çalışanlar utansın. Biz sıkışık da olsa her yerde halkımızı toplarız" şeklinde oldu.
Baykal sözlerine "Eskiden seçimlerde sandık hırsızlığı vardı. Şimdi medya terörü var. Sandıklara medya hakim olmaya çalışıyor. İzmir cumhuriyetin, demokrasinin, laikliğin beşiğidir. İzmir bu tür oyunlara geçit vermez" dedi.

SATILIK OYUMUZ YOK
Partilerin yerel seçimlerde İzmir'i kazanma mücadelesini gördükçe İzmirli olmanın bir ayrıcalık olduğunu bir kez daha anladım.
Başa oynayan iki partinin başkanlarının aynı gün İzmir'de miting düzenlemesi de bunun en güzel kanıtı. İzmirli'nin vereceği her oy demokrasi, çağdaşlık, ilericilik anlamına geliyor.
İçi boş sloganların, karanlık dehlizlere açılan fikirlerin İzmirli'yi bağlamayacağı bilinen bir gerçek. İzmirli'nin başarılıyı mükafatlandıracağını, riyakar ve başarısızları cezalandıracağını herkes gibi parti başkanları da biliyor.
İzmir'i kazanmanın bir liyakat olduğunun bilincindeler. Biz, İzmirliler ne yazık ki bu statümüzü yıllardır unuttuk: Bir İstanbul hobisine kapıldık, kendimizi atıl, modası geçmiş gördük. Evet, kendi görüşlerimizde tutucuyuz fakat bu çağdaşlık, ilkeli kalmak anlamında bir tutuculuk. Öyle üç kuruşa satılacak oyumuz hiçbir zaman olmadı. Biz verilen sözlere karşımızdakinin kişiliğini, sosyal konumunu, vücut dilini değerlendirip oy verdik.

YA KAZANAMAZLARSA?
Politik görüşlerimiz öyle akşamdan sabaha değişim göstermez. İzmir'in kaderini belirleyecek yerel seçimlere az bir süre kaldı. Başbakan Erdoğan İzmir'in önünü açacaklarını, şehri yirmi birinci yüzyıla hazırlayacaklarını söylüyor. Peki ya İzmir'de AKP'nin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Taha Aksoy kazanamazsa...? Aynı desteği hükümet olarak kazanacak olan partiye verecekler mi?