İzmir Ticaret Odası'nın pazar günü yapılacak olan yönetim kurulu başkanlığı seçimleri öncesinde Değişim Grubu Başkanı Ömer Kaplan ve İlke Grubu Başkanı Ahmet Cahit Kırmacı'nın Ekrem Demirtaş'a karşı birleşme kararı almaları ortalığı karıştırdı. Kimi birlikten güç doğar derken, kimileri de olay etik değil, diyorlar. Aslına bakarsanız olayın etik olmadığı bir gerçek. Bir kişiyi tek tek yenmeyi başaramayınca oyları birleştirerek yenmeye çalışmak ya da kendi adaylığınızı çekip o kişinin karşısına bambaşka birini çıkarmayı düşünmek, hak hukuk açısından doğru gözükmüyor. Kendisiyle yaptığım görüşmede Demirtaş, olayı Saddam'la Bush'un savaşına benzetti; "Saddam attı tuttu, diğer taraftan Bush elini kolunu sallayarak Bağdat'a yürüdü. Saddam'ın hiç bir gücünün olmadığı ortaya çıktı. Karşı grup '89 oyumuz var' diyor. Seçmene karşı sorumlulukları olmalı. Artık işin suyunu çıkardılar" diyerek düşüncelerini dile getirdi.
YANLIŞLARA MUHALİFİZ
Diğer taraftan asıl Değişim Grubu'nun kendileri olduğunu söyleyen Yalçın Erdoğan, Hüseyin Porsuk, Mehmet Akyelli, Tahsin Dinçer cephesinde ise olay farklı bir şekilde değerlendiriliyor. Yalçın Erdoğan, şunları söylüyor: "Biz muhalif grup değiliz. Yalnışlara muhalifiz. Bu birleşme tabii ki etik değil. İşi siyasete döktüler. İki kişi çıkıp ilkesiz bir şekilde birleşmeye gidiyor. Onlara sandıktan gereken cevap çıktı. Şu an onların çekilip bizim önümüzü açmaları lazım. İşte o zaman ilkeli davranmış olurlar. Onlara teklif götürdük, hala yanıt alamadık. Olayı şahıslara indirgemenin anlamı yok. 110 bin üyemiz varken sadece 10 bin civarında üye oy kullanabildi. Kasım aidatını ödeyememiş olan şahıs aidatını ocak ayında ödemişse işyeri kapanır mı, hayır...İşyeri açık olan vatandaşa oy hakkı tanınmadı. Tüm bunlar katılımı azaltmak için yapıldı. 17 yıldır Oda'nın adını, unvanını kullanarak ticaret yapan insanın karşısına seçenek koyamıyorlar. Sloganımız "Yeni meclis, yeni başkan" olmalı..."
Birleşme olayının öncülerinden Ahmet Cahit Kırmacı ise ortaya çıkan tabloda herkesin dikkatli olması gerektiğini söylüyor. Yalçın Bey'in sözlerine ise şu yanıtı verdi: "Sağlıklı, güçlü bir yapılanma arzu ediyoruz, sorumluluğumuz büyük. Herkesin katkı koyabileceği bir yönetim oluşturmalıyız. Yalçın Bey'in kişisel düşünceleridir söyledikleri. Değişim grubu ile de uzlaşma için görüşeceğiz. Her meclis üyesi bizim için değerli,hepsine ihtiyacımız var. Bu seçimden sonuç almalıyız."
YAKIŞANI YAPALIM
Pazar günü sandık başına gidecek olan meclis üyelerini zor saatler bekliyor.Fakat unutmamalı ki İzmir küçük bir şehir sayılır. Seçimler olup bittikten sonra herkes tekrar birbirinin yüzüne bakacak, sonuçta bu olay siyasi bir çekişme değil, kimse siyasetçi de değil. İş dünyasının İzmir'in hak ettiği şekilde temsili için bir yarış...
Unutmayalım pazartesi gününden itibaren rekabet bitecek, herkes yeniden işinin başına dönecek.
YENİ ASIR İNSAN
Bugun Haber Bulunmamaktadır.