Sabah Gazetesi köşe yazarlarından İlker Sarıer dünkü köşe yazısında kendince Çeşme-Bodrum kavgasına yorum getirmiş. İzmir'de doğmuş ve yazlarını Çeşme'de geçiren biri olarak, yazdıklarını okuyunca bazı konularda dışardan ne kadar sığ değerlendirildiğimizi anladım.
"Biz neden bahsediyoruz, onlar olaya ne açıdan bakıyorlar" demekten insan kendini alamıyor. Tamam yazdıklarında, Çeşme'nin ekonomisi açısından doğru taraflar var, ama olaylara bakış pencerelerimiz farklı.
BAKIN NELER DİYOR?
Sarıer'in yazısını okumayanlarınız için bazı bölümlerden alıntılar yaptım ki olayı daha rahat yorumlayalım. Bakın neler diyor;
"İstanbullular, 'Çeşme bizimdir, bizde kalacaktır' diyorlar mı, hayır... Sadece oraya gidip tatil yapıyor. Fakat bazı 'fanatik' İzmirliler, İstanbullular'ın Çeşme'ye karargah kurmasına gıcık oluyorlarmış... Hatta bir grup İzmirli 'Go home 34' pankartı açmaya kadar vardırmışlar işi... Sanki İstanbullular Türkçe bilmiyor yahut da Çeşme'ye giden İstanbullular'ın hepsi farisi İngilizce konuşuyor.
Biraz deşelim. Fanatik İzmirli'de, bir miktar İstanbul gıcıklığı hep vardır. İzmirliler de İstanbul gıcıklığı yaratan iki sebepten söz edilebilir. Biri, İstanbul Boğaz'ının muhteşemliğidir. Türkiye'de İstanbul'dan başka hiçbir şehirde yoktur böyle bir ihtişam... İzmirli, Boğaz'ı bir miktar kıskanır yani...
Diğeri ise, ortalama İstanbullu'nun, yaz tatillerinde gittiği yerlerde sergilediği kısmi şımarıklıktır. Daha dingin ve siestacı olan İzmirli, İstanbullu'nun bu köşe kapmacılığına ve acüllüğüne bir anlam veremez."
Önce Sarıer'e şunu söylemek istiyorum. İzmirliler'de İstanbul gıcıklığı yoktur. Sadece İzmirliler İstanbullular kadar dejenere olmamıştır. Evet, dingin ve siestacılardır. Fakat kendi içlerinde mazbut, dejenere olmamış, kimin elinin kimin cebinde olduğu bilinmeyen bir yaşam tarzları yoktur. İzmir'de bir çok aile birbirini tanır, soy ağaçlarına kadar bilir.
Çeşme hep İzmir'in sayfiye şehri olarak görülmüştür. Hiçbir zaman turistik bir belde olmamıştır. Ama ekonomik krizler Çeşme'nin artık dışa açılma zamanın geldiğinin işareti olmuştur. Bu sebeple her yeni açılan mekan ve İstanbul işletmecisi, Çeşme esnafı, İzmirliler tarafından hoşgörüyle karşılanmıştır. Açılan mekanlara gidilmiş, yaşatılması için uğraş verilmiştir.
ESPRİ OLMASIN
Siz İzmirliler'i bilmezsiniz. Bir yeri yaşatmamaya karar verirlerse oradan topluca ayaklarını kesiverirler. Biri gitmezse diğeri de gitmez.
Kimse Çeşme'de İstanbullular'a "Go Home 34" demiyor. Söylendiyse de herhalde kimsenin anlayamayacağı İzmirli uslubuyla yapılmış ince bir espridir. Altında başka şey vardır. Bizler tam tersi sizin de söylediğiniz gibi "Buyrun gelin, paranızı burada harcayın" diyoruz. Sadece Bodrum'u "Badroom" yaptınız, Çeşme'yi yapmayın demeye çalışıyoruz. Televolelerde yeterince Bodrum rezaleti izliyoruz. Çeşme'yi de malzeme yapmayın. Bilmem anlatabildim mi?..