Şu 'İkinci Bahar' sözünü, özellikle şarkısını çok severim. "ikinci bahar yaşıyor ömrüm, gel benim yarim oluver şimdi, seni gül gibi öpe koklaya..." diye devam eder sözleri. Her insanın gerekiyorsa bir ikinci bahar yaşamaya mutlak hakkı vardır.
Çevremizde, - ki yaşımız ilerledikçe daha çok şahit oluyoruz - eşini kaybetmiş veya türlü anlaşmazlıklar yüzünden yollarını ayırmış çiftler var. İnsanoğlu belli bir süre ile dünyaya geliyor. Ve benim düşünceme göre yalnızlık Allah'a mahsus bir yaşam şekli. İnsanların mutluluğu yakaladıklarını anladıkları an kadın veya erkek yeni bir eş bulması, birlikte olması son derece doğal bir olay. Bunun adına biz insanlar 'İkinci Bahar' demişiz, hatta üstüne şarkılar yazmışız.
HERKES İZLİYOR
Şimdi geleceğim yine tüm Türkiye insanımı televizyon başına kilitleyen Show TV'de yayınlanan İkinci Bahar programına. Seyretmiyorum, haberim yok diyen varsa bilin ki yalan söylüyor. Kimileri; "Evdeysem, zaping yaparken denk geliyorum. Şöyle geçen gün bir göz ucuyla baktım" diyor. Valla yalan, külliyen yalan... Gezmeye gittiklerinde bile hanımlar, oyun oynarken karşılarına "İkinci Bahar"ı açıyorlar. Bürolarda dikkat ediyorum gündüz hep Show açık. Ne kadar gözetleme, özel hayat meraklısı milletmişiz. Bu arada ben de itiraf ediyorum; İkinci Bahar'ı seyrediyorum. Ama neden? Benim değer verdiğim "İkinci Bahar" hayat felsefemin nasıl içine edildiğini görmek, koskoca kazık kadar, kimi torun torba sahibi insanların kendilerini 70 milyona nasıl rezil ettiğini görmek için.
Bunları teneşir-meneşir paklamaz... Ortada paylaşılamayan, kendini hayatın çemberinden geçmiş varsayan bir darbukatör Nurhan, onun için kedi kesilmiş herkesle kavga eden Oya diye bir kadın ve birbirini yiyen insanlar. Bence oranın en renkli insanı Oya... Oya evden gönderildiği an program eski cazibesini yitirir. Çünkü tam çatlak... Oya 35 yaşında ama belli ki hayat ona çok şey öğretmiş. Ama kız diyor ki; "eve gidince Nurhan'la sokağa çıkamam, babam izin vermez." Bu arada kendisini kimsenin duymadığından emin olduğu bir sırada, ama 70 milyon seyrediyor önemli değil, kendi kendine Allah'la konuşuyor.
NE KONUŞMA AMA
"Allah'ım ne olur sabah kalkıp jartiyerimle evde dolaşsam, kocamı işe göndersem. Akşama ona yemekler yapsam. Kocam sabah giderken, 'akşam iyiydi değil mi?' diye bana sorsa. Çok şey mi istiyorum?"
Neyse, Oya oradan evlenerek çıkmayı başaramasa da çıkınca iyi prim yapar. Millet olarak bu yarışmalara, programlara bu kadar prim vermemizin en büyük nedeni bence ilk kez bize bu kadar seçme özgürlüğünün verilmiş olması. Elimizde telefon numaraları bas basabildiğin kadar mesajı, oy gönder... Sonucu değiştirme gücüne ilk kez sahipsin. Kumanda bende, telefon bende, güç bende...!
YENİ ASIR SİNEMA
Aşil'in eteğini karısına verdi