Aklınızdan "ne alaka?" diye geçirdiğinizi duyar gibiyim. Açıklayım; Fırında sütlacı sever misiniz? Ben çok severim. Hele görüntüsüne bayılırım. Üstü fırında nar gibi kızarmış, altında sütlü tatlıların. Eğer kıvamı hele bir de tam tutturulmuşsa en güzeli. Bir de görüntüsüne aldanıp yediğimiz sütlaçlar var. Üstü nar gibi kızarmış altı bulamaç gibi... Şimdi bilmem ne demek istediğimizi anlatabildim mi? Bizim her şeyimiz altı bulamaç gibi üstü nar gibi kızarmış fırında sütlaca benziyor.
GÜZEL ÖRNEK
İstanbul'dan Ankara'ya giden Yakup Karaosmanoğlu treni bunun en güzel örneklerinden biri. Uzmanların defalarca "raydan çıkar" diye uyardığı hızlı tren 37 kişiye mezar oldu. 4 Haziran'da sefere başlayan tren hakkında çeşitli şeyler söylendi. Uzmanlar raylardaki bozukluğu raporlarında daha o dönem belirttiler ama hükümet yetkilileri çok önemli bir icraat yapmanın verdiği onur ve gururla üç maymunu oynayıp treni hizmete soktular. Sonuç ortada... Şimdi her gün yeni bir suçlu bulunuyor. Asıl suçlular sadece medyayı, halkı azarlıyorlar. Türk milleti bilirsiniz eskiden beri her şeyi bir süre sonra unutur. Gündeme yeni bir konu oturur,sonra vay gidene. Ağlarsa anam ağlar misali. Bekleyin göreceksiniz, hükümet eli kulağında yeni bir kriz yaratacak ve bu tren faciası bir anda unutulup gidecek.
Tren faciasının olduğu gün kızı Eskişehir'de okuyan bir arkadaşım aradı. Konuşurken sesi titriyordu; "Ayşem ne olur basın olarak konunun üstüne gidin. Güvenli olduğu için ben kızımı Eskişehir'e sürekli trenle gönderiyorum. Şimdi nasıl güvenip bindireyim?"
Beni arayan arkadaşım gibi daha bir çok vatandaş tedirgin. Deniz, hava, kara ulaşımında en bilinen güvenli yol demiryoludur. İstanbul-Ankara arası hızlı tren gündeme geldiğinde Ankara'da işi olan,çocuğunu okutan bir çok vatandaş sevindi. "Vakit nakittir" diyerek demiryolunu tercih etti. Şimdi ne olacak? Bir süre sonra unutup gidecek miyiz, yoksa önümüze konan her sütlacı görüntüsü güzel diye yiyecek miyiz?