Geçen hafta yolum Alsancak Devlet Hastanesi'ne düştü. Karşımdaki kalabalığı görünce gözlerime inanamadım.
Önce sadece o güne özgü bir kalabalık mı acaba diye düşündüm. Ama ertesi gün, sonraki gün... Aynı kalabalık hep karşımdaydı. İnsanlar, hastalar birbirinin üstünde. Doktorlarla görüştüm, hepsi günde en az 100 hasta bakmaktan yılmış durumdalar.
Sağlık sistemimizde yapılan değişiklikler sonucu sorunlar azalıyor gibi görünmesine rağmen kötüye giden çok şey var. Sigorta ve devlet hastanelerinin birleştirilmesi halkın büyük kesiminde sevinçle karşılandı. Umut edildi ki kuyruklar azalacak, bekleme süreleri kısalacak.
BEKLENENLER OLMADI
Hayır bu beklentiler gerçekleşmedi. Eskiye oranla daha büyük bir müracaat patlaması ortaya çıktı. Bunun sonucu poliklinik kapılarında kuyruklar uzadı.
Hastaların poliklinik kapılarında oturarak bekleyecekleri bir koltuk veya oturma yeri bile yok.
Ayakta beklemekten yorulan, zaten hasta oldukları için gelmiş olan insanlar kendi aralarında sürekli gerginlik yaşıyor.
Ülkemizde hastaneler kurulurken insanların insanca oturarak bekleyebilecekleri yerler hiç bir zaman düşünülmez. Çağdaş ülkelerde geniş koridorlarda arka arkaya sıralanmış koltuklarda insanlar dinlenerek sıralarının gelmesini bekler. Koridorlarda ayakta insan göremezsiniz. Ameliyathanelerde ise durum daha da kötü. Artan ameliyat sayısını karşılamayacak kadar eski teknik donanım tam anlamıyla iflas etti. Ameliyat aleti, örtü yetiştirebilmek için sürekli çalışan eski sterilizasyon cihazları teker teker arızalanmaya, bu sebeple ameliyatlar ertelenmeye başladı.
Bu arada en atıl ameliyathane şartları ne yazık ki Türkiye'nin üçüncü büyük kenti İzmir'de. Yakın çevrede örneğin; Simav, Ödemiş, Gediz gibi küçük yerlerde bile kentimizin devlet hastaneleri koşullarını aşan ameliyathaneler kurulmuş. Tüm bunların kentimiz açısından tek açıklaması var; İzmirli olmayan milletvekilleri seçildiği sürece anlaşılan işler böyle gidecek. İzmir'den seçilip doğduğu bölgeye hizmet eden milletvekillerinin isimleri bende yazılı.
İŞ SİYASİLERDE
Sonuçta bu tür yatırımlar için mutlaka bir siyasinin bastırması gerekiyor. Alt yapı geliştirilmeden yapılan popülist değişimlerin böyle sonuçlar vereceğini siyasiler bir türlü öğrenemedi. İşin en sinir bozucu tarafı ise istenilen tetkikler için sigorta hastalarına yönelik daha fazla form ve istek belgesi doldurma mecburiyeti. Gerekesiz fazla yazışma hastayı ve doktoru bıktırıyor. Yapılan değişiklikler arasında sigorta hastalarının dışardaki eczanelerden faydalanabilmeleri en olumlu veya en az şikayete yol açanı.