YENİ ASIR

Fatih Altaylı bence de maço


25 Mart 2005

Çarşamba günü Hürriyet Gazetesi yazarlarından Fatih Altaylı CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman'ın meclise yasa teklifi sunarak 'devlet can güvenliğini sağlayamıyorsa, vatandaşa kendini koruma hakkı tanımalıdır', girişimine karşılık cevap vermiş. Bir gün önce Altaylı "katil olma yetkisi" istemiyorum derken, ertesi günde Arıtman'ın açıklamalarına karşılık Kalemiti Canan benzetmesi yapmış ve; "Benim fikrim bu. Benim fikrime üzülenlerin birini öldürmekten üzüntü duymayacaklarını beyan etmelerine şaşırdım" diyor.
Ben en çok Fatih Altaylı'nın bir kadın milletvekilinden böyle bir teklif gelmesine şaşırdım demesine tepki gösterek telefona sarıldım ve Canan Arıtman'ı aradım. Özellikle Altaylı nın yazdıkları hakkındaki düşüncelerini sordum;

ARITMAN NE DİYOR?
"Fatih Bey herhalde hiç Amerika'ya gitmedi ve meşru müdafa denen şeyden haberi yok. Yeni çıkan 1 Nisan kanunlarına göre herşey sanık lehine, mağdur aleyhine. Evimize emniyet gücü giremeyecek, ama hırsız elini kolunu sallayarak girecek ve ben kendimi koruyamacağım öyle mi? Ülkemizde hırsızlık, gasp olaylarında, mala karşı işlenen suçlarda artışlar var. Yakalanma oranı ise düştü. Can ve mal güvenliği kalmadı. Devlet güveni sağlayamıyorsa, insan kendi kendini koruyabilmeli. En azından kendi konutunda ihlal söz konusu olduğunda meşru müdafa hakkının genişletilmesi lazım. Altaylı'nın 'kadın siyasetçiden beklenmiyecek teklif' sözlerini ise maçoluk olarak görüyorum. Çünkü evini, ailesini korumak son derece kadınca bir davranış. Kadın siyasetçinin amacı nedir? Savaşa karşı çıkmaktır. Ama ülke savunması söz konusu ise cesaretle ülkeni savunursun bu da aynı şey, evini savunuyorsun.
Özel yaşamımda savunma hakkı istiyorum."

HAKLI
Canan Arıtman'a sonuna kadar katılıyorum. Evime giren hırsız canıma kast etmişse ben ne yapmalıyım, buyur gel beni öldür veya yarala diye bekleyecek miyim ? Tabi ki evimde onu korkutacak hangi silah varsa onunla canımı, evimi korurum. Burada bence silah ve öldürme olayı abartılıyor. Bir arkadaşımla bu konuyu tartıştığımda Altaylı'ya hak verdiğini söyledi. Efendim ya hırsızın son çaresiseymiş, evde hasta çoluğu çocuğu varsaymış. Ömür boyu onu öldürmenin vicdan azabını çekmez miymişim? İyi de ya benim evdeki son param, mücevherim veya yapacağım hayati bir ödemenin son kuruşu ise. Beni öldürdükten veya yaralayıp, paramı alıp kaçtıktan sonra o ne hissedecek? Senorya yazmak istedikten sonra neler yazılır neler.
Bir kere eve gireni öldürmek şart değil, silahı eve alan onu kullanmayı da öğrenir. Amaç adamı korkutmak, kendini savunmak ise, çok mecbur kalırsan ateş edersin. Maksat kendini korumak, meşru müdafa ise bu teklifin kadından gelmesinden normal bir şey olamaz. Ne yapacağız, hırsızlarla yumruk yumruğa mı dövüşeceğiz?

YENİ ASIR İNSAN
Bugun Haber Bulunmamaktadır.