YENİ ASIR

Emeğinin karşılığını bilmeyenle tartışma


15 Mart 2004

Şu ara gündemimizi en çok meşgul eden konuların başında Başbakan Erdoğan'ın maaşının kendisine az gelmesi ve ticaretle uğraşması geliyor. Hatta bu yüzden sinirleri bozuk olsa gerek ki önüne gelen vatandaşı azarlıyor(!) Bilen bilmeyen köşe yazarlarımız da kendisine yükleniyor.
Başbakan'a ithafen sizlerle aşağıdaki öyküyü paylaşmak istiyorum;
Hindistan da çok ünlü bir ressam varmış.
Herkes bu ressamın yapıtlarını çok beğenir ve onu "Renklerin Ustası" anlamına gelen Ranga Çeleritanırlarmış. Ama kısaca Ranga Guru derlermiş.

HALK DEĞERLENDİRECEK
Onun yetiştirdiği Raciçi, eğitimini bitirerek, son resmini yapmış ve Ranga Guru'ya götürerek resmini değerlendirmesini istemiş... Ranga Guru da, "Sen artık ressam sayılırsın. Senin resmini halk değerlendirecek" demiş ve resmi şehrin en kalabalık meydanına götürmesini istemiş.
Yanına da kırmızı bir kalem koyarak halktan beğenmedikleri yerlere çarpı koymalarını rica eden bir yazı bırakmasını söylemiş. Raciçi denileni yapmış.

DUVARMIŞ SANKİ
Birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde, görmüş ki, resim çarpılardan neredeyse görünmüyor... Emeğini ve yüreğini koyarak yaptığı tablo kıpkırmızı bir duvarmış sanki.. Resmi Ranga Guru'ya götürmüş ve ne kadar üzgün olduğunu belirtmiş. Ranga Guru ona üzülmemesini, resme devam etmesini önermiş. Raciçi resmini yeniden yapmış ve gene Ranga Guru'ya götürmüş. Ranga Guru, resmi tekrar şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş... Ama bu defa yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde yağlı boya, birkaç fırça ile birlikte.
Ve yine resmin yanına, insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı bırakmasını istemiş. Raciçi yine denileni yapmış...
Birkaç gün sonra meydana gittiğinde, resmine hiç dokunulmadığını, fırçalar ve boyaların da kullanılmadığını görmüş.

YAPICI OLMAK
Ranga Guru'ya gitmiş olanları anlatmış. O zaman Ranga Guru, "Sevgili Raciçi, sen birinci konumda insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri sağanağı ile karşılaşıldığını
gördün... Hayatında hiç resim yapmamış insanlar bile resmini karaladı... Oysa ikinci konumda onlardan hatalarını düzeltmelerini, yapıcı olmalarını istedin. Yapıcı olmak eğitim gerektirir. Hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye cesaret edemedi. Mesleğinde usta olman yetmez, bilge de olmalısın. Emeğinin karşılığını ne yaptığından haberi olmayan insanlardan alamazsın. Onlara göre senin emeğinin değeri yoktur. Sakın emeğini bilmeyenlere sunma ve bunu bilmeyenlerle asla tartışma" demiş...
Sizce bu öykü de Başbakan Ranga Guru mu, yoksa Racici mi? Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.