DYP Muğla teşkilatı mutlu bir yorgunluk içinde. Ne de olsa cuma günü seçim startı vererek ilk mitingini Muğla'da gerçekleştiren Genel Başkan Mehmet Ağar memnun ayrıldı. DYP Muğla İl Başkanı Latif Satıcı'yı mitingi değerlendirmesi için aradığımda sesini duymakta zorlandım.
Başkan Satıcı, miting öncesi hazırlıklarda ve mitingde o kadar yorulmuş ki, sonunda hastalanmış. DYP Muğla İl kongresi mart ayında yapılmıştı. Başkan Latif Satıcı 30 yıldır siyasetin içinde olup, 2 dönem milletvekilliği yaptıktan sonra tekrar DYP İl Başkanı olmuş. Tansu Çiller döneminde kan kaybeden DYP Muğla teşkilatını toparlamak için kolları sıvamış. Çünkü 91'de Muğla'da 130 bin oy alan DYP, Tansu Çiller'in Genel Başkanlığı döneminde 89 bin oy alabilmiş.
Başkan Satıcı ve arkadaşları il yönetimini kurarken bir karar almışlar. Küskün kimse kalmayacak, tüm eski il başkanları il yönetimine girip, görev alacak. Alınan bu karar çerçevesinde; Cavit Karagöz, Enver Kansu, Erdoğan Yalın gibi eskiden görev almış il başkanları şu an il yönetiminde.
Başkan Latif Satıcı; "Bugün seçim olsa rahat 200 bin oy çıkarırız. Muğla DYP'nin kalesidir. Yaptığımız mitingle bunu ispatlamış olduk. Miting alanında dışarıdan hiç kimse yoktu. Sadece Muğla'nın özünden insanlar vardı. Sırada Antalya, Hatay mitingleri var" var diyerek sevincini dile getirdi.
Konuşmamız esnasında Başkan Satıcı o kadar hastaydı ki, kendisini yormak istememe rağmen Muğla'nın sorunlarına değindi; "Muğla'nın geneli çifçilerden oluşuyor. Çiftçi, esnaf mağdur. Genel Başkanımız Mehmet Ağar konuşması esnasında gereken mesajı verdi. Türkiye en kısa zamanda erken seçime gitmeli" dedi.
Şu ara en çok konuşulan konu, "Erken seçim".
Bir şeyi 40 kez söylersen olurmuş. Bakalım erken seçim olacak mı?
HELAL GIDA
CHP İzmir milletvekili Erdal Karademir son günlerin merak konusu "Helal Gıda" meselesi hakkında meclise soru önergesi vermiş. Aslında konu şaka gibi bir şey. Karademir'in sorularından bazılarının cevaplarını ben de merak ediyorum ;
1- Helal ve haram gıda standardının ölçütleri nedir?
2- Ekonomimizde ortaya çıkacak,, "helal gıda" satan işletmeler ve diğerleri ayrımı, anayasanın eşitlik ilkesine uygun mudur?
3- Toplumsal yaşamda, "helal gıda" tüketmek isteyenler ve diğerleri arasında bir ayrımın ortaya çıkması halinde hükümetinizce alınacak önlemler belirlenmiş midir?
4- Helal gıda standardına sahip olan kişi ve işletmelere "yatırım ya da işletme teşviki" sağlanacak mıdır?