YENİ ASIR

DYP Konak'ta tavan mı taban mı kazandı ?


14 Aralık 2005

Pazar günü gerçekleşen DYP Konak İlçe Kongresi öncesi çok konuşuldu, ben de bol bol yazdım. Üç adaylı kongrenin çekişmeli geçeceği belliydi. Son derece demokratik bir seçim oldu. Gerçekten de sandıktan kim çıktıysa o kazandı.
Eski başkan Serdar Yılmaz zoru başardı diyebilirim. Bir çok şey, özellikle zaman aleyhine çalışmıştı. Hele bir de askerde olduğu dönemde gerçekleşen DYP Genel Kongresi'nde beraber siyaset yaptığı GİK Üyesi Yıldırım Ulupınar'ın saf dışı bırakılması, Yılmaz tarafındaki taşları bir kez daha yerinden oynatmıştı.

ADAYLAR KUVVETLİYDİ
Yokluğunda özellikle il yönetiminde olan Başkan Yardımcısı Bora Akseki, Konak İlçe Başkanlığı'nın boş olduğunu ve vekaleten yürütüldüğünü bildiğinden, bu konuda çalışmalarını sürdürdü ve kuvvetli bir aday olarak karşısına çıktı. Fakat Akseki sadece 2 yıldır siyasetle uğraştığından konunun inceliklerine uzaktı. Hele bir de DYP gibi köklerine, birbirine bağlı bir siyasi partide siyaset yaptığını düşünürsek işi sandığından zordu.
Siyasi partiler kendi içlerinde birbirlerini yerler, aralarına yeni giren yüzleri hemen kabul ederler ama siyaseti öğrenmesi gerektiğini de yeni gelenlere bir şekilde belli ederler. Hep söylerim siyasette akşamdan sabaha çok şey değişir.
Bülent Kırılmaz'a gelince; eski DYP'li idi. Çeşitli görevlerle DYP'de dirsek çürüttü. Fakat yarışa geç başladı.

KULİS BOLDU
Konak İlçe Kongresi bir anda Yıldırım Ulupınar ve Turhan Arınç savaşına dönüştürüldü. Yılmaz'ın hep Ulupınar'ın adamı olarak anılması belki de oy kaybına sebep olmuştur. Çünkü bu şekilde yıpratılmaya çalışıldı. Kongre salonuna girdiğimde her yerde ayrı bir kulis yapılıyordu.
Arınç ise bu kongrede mümkün olduğunca taraf olmamaya çalıştı. Kongre öncesi Serdar Yılmaz kendisiyle görüşmeye gittiğinde "çekil" deseydi, Yılmaz çekilmeye hazırdı. Yılmaz, Arınç'a giderken beni aramış; "Benimle çalışmak istemiyorsa anlayışla karşılarım. Çünkü Bora Akseki adaylığını açıklarken Genel Başkanımızın kendisini desteklediğini söyledi" demişti. Ama Arınç tam tersini yaptı, Yılmaz'a kesinlikle aday olmasını, mücadeleyi bırakmamasını, kendisinin tarafsız olduğunu söyledi.
Yılmaz, azminin zaferini gördü. Taban ve delegeler de onu yanıltmadı. Yine de aldığı oy toplam delegenin sadece 3'te 1'i oranında. Yani oylar bölünmüş durumda. Akseki'nin ve Kırılmaz'ın aldığı oylar küçümsenmemeli. Bu oyların il kongresine yansıması nasıl olacak, şimdi onu iyi değerlendirmek lazım.