YENİ ASIR

Diplomalı rehberler isyanda


01 Nisan 2005

Rehberler odasından Ayça Hanssen aradı. Problemlerimizi dile getirmek için basın bildirisi hazırladık, sesimizi duyurmamızda yardımcı olur musun? diye sordu. Basın bildirisini okuduğumda hak verdim ve kendi köşemde de yer vererek onlara destek olmak istedim. Diplomalı rehberlerimiz bakın neler anlatıyorlar:
"Turizm sektörüyle ilgili herkesin çok iyi bildiği gibi, biz turist rehberleri; büyük çoğunluğu üniversite mezunu olan, birkaç yabancı dili çok iyi düzeyde konuşan, Türkiye'yi adım adım tanıyan, ülkemizin turistlere nasıl tanıtılacağını en iyi bilen, son yıllarda turizmden milyarlarca dolar beklenirken, bu dolarları getiren veya harcayanlarla günler, haftalar geçirip onlarla tek tek el sıkışan turizm elçileriyiz.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, ülkesel ve bölgesel içerikli 3-6 aylık kurslarla bugüne kadar toplam 14 farklı ilde 9 bini aşkın sayıda turist rehberi yetiştirmiştir. Son yıllarda, eğitim çıtasının artırılmasına karar verilmiş ve üniversitelerde 2 ile 4 yıllık rehberlik bölümleri açılmıştır. Turizm sektörünün 2005'teki beklentisinin 20 milyon turist çekmek olduğu düşünülse bile toplam rehber sayısı, talebi rahatlıkla karşılayacak orandadır. Eğitimi 2 ile 4 yıllık yüksekokullarda sürmekte olan bir konuda sürekli eleman yetişirken ve üyemiz olan belgeli rehberlerin büyük çoğunluğu işşizken birkaç aylık kurslar açıp yenilerinin yetiştirilmesine anlam veremiyoruz.

KOKARTLARIN HÜKMÜ YOK
Turist rehberlerinin disiplin işlerinden tutun, çalışma koşullarına kadar tüm yetkileri elinde bulunduran Kültür ve Turizm Bakanlığı, sorumluluklarını tam olarak yerine getirememektedir. Örneğin, kaçak çalışanlara hiç bir işlem yapılamadığı gibi, bunları çalıştıran seyahat acentelerine de, ne yazık ki, hiç bir işlem yapılmamaktadır. TÜRSAB, Kültür-Turizm Bakanlığı ve kaçak rehber çalıştıran acenteler üçgeninde, mevzuata göre, her kaçak rehber çalıştıran seyahat acentesine bir ihtar cezası verilmesi ve üç ihtar alan seyahat acentesinin ise, kanunen kapanması gerekirken, bugüne kadar bu işlemlerin hiç biri yapılmamıştır.

İDEOLOJİK BİR DURUM MU?
Çanakkale'de şehitliklerin ehliyetsiz kişiler tarafından hurafeler anlatılarak gezdirilmesine karşı çıkmak amacıyla bizler bu işin uzmanları tarafından yapılmasına özen gösterip, standartları yükseltmeye çalışırken; Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın ani bir manevrayla aralarında ilkokul mezunu bile bulunan ehliyetsiz ve donanımsız kişilere 'alan kılavuzu' adı altında bir sıfat kazandırılmasına destek vermeye yönelmesi, şu an yetişmiş 9 bin rehberden ancak bini iş bulabilirken yeni rehberler yetiştirilmeye çalışılması, ister istemez akıllara şu soruyu getiriyor: 'Hükümet kendi ideolojik görüşlerine uygun rehber mi yetiştirmek istiyor?'
Eski rehberler alanı terk etsin, Bakanlığın ideolojisine uygun rehberler mi piyasaya yerleşsin?
Saygılarımızla...
Şerif Yenen TUREB (Turist Rehberleri Birliği) Yürütme Kurulu Başkanı ve WFTGA (Dünya Rehberler Birliği) Yönetim Kurulu Üyesi"

YENİ ASIR İNSAN
Bugun Haber Bulunmamaktadır.