Ankara Ticaret Odası "Dershaneler Dosyası" raporu hazırlamış. Rapora göre; 1984 yılında sayıları 174 olan, yalnızca lise son sınıf öğrencilerinin üniversiteye hazırlanması için açılan dershanelerin, bugünkü sayısı aradan geçen 20 yılda 2 bin 615'e ulaşmış. Bunun sebebi artan nüfus gereği ihtiyaç değil, dershanelerin bugün eğitimin her kademesine yönelik hizmet veriyor olması.
İstanbul'da 626, Ankara'da 275, İzmir'de 154 dershane bulunuyor. Kurs ücretlerinin 2 ile 8 milyar arasında olduğu düşünülürse dershane sektörüne 2004-2005 öğrenim yılında yaklaşık 3 katrilyon para aktarılması bekleniyormuş.
EĞİTİMDE REFORM
Türkiye'de eğitim konusunda ciddi reformlar gerekiyor. Eğitim sistemimizde bir dengesizlik olduğu ortada. Türkiye'de eğitim gün geçtikçe paraya dayanmaya başladı. Son yirmi yılda dershane sayısı 15 kat artmış. Anadolu ve fen liselerine giriş sınavı ve Öğrenci Seçme Sınavı'nın dışında dershaneler ilk ve orta öğretim öğrencileri için, Kamu Personeli Seçme Sınavı kursları için de eğitim veriyor. Yani yapılan araştırmanın koyduğu rakamlara bakarsak eğitim sistemimiz dershanelere emanet. Eee.. o zaman okullara ne gerek kaldı? Hele hele özel okullara? Çocuklarımızı iyi eğitim alsın, lisan öğrensin, iyi bir üniversite kazansın diye paralı okullara gönderiyoruz, lise son sınıfa geldiklerinde bir bakıyorsunuz okulun dörtte üçü raporlu.
Öğrenciler bütün yılın yarısını dershanede geçiriyorlar. Aynı şey devlet okulları içinde geçerli. Aileler devletin verdiği eğitimi yetersiz bulduğundan cebindeki paradan üç beş artırarak çocuğunu dershaneye gönderiyor. Yani özel okulda okuyan öğrenci de, devlet okulunda okuyan öğrenci de sonuçta eğitimini dershanede tamamlıyor, orada buluşuyor...
Seçime İsa karıştı
Şu sürekli özendiğimiz Amerikalılar bir alem. Din sömürücülüğü bizde de hat safhada yapılıyor ama insan Amerika'da olanları okuyunca bu kadarı da fazla diyor. Haberi okurken gülmekten kendimi alamadım. Peki koskoca senatör adayları bu saçma lafları nasıl ediyorlar? Bir süre önce 2 Kasım seçimlerine hazırlanan Cumhuriyetçi Parti Illinois eyaleti senatör adayı Alan Keyes, Amerika'da muhafazakar ve liberal kesimlerin taban tabana zıt görüşleri savunduğu kürtaj meselesinde; "kararın, bir anne tarafından alınması gereken etik ve dini bir seçim olduğunu söyleyen" muhalif demokrat aday Barack Obama'yı eleştirken; "Hz. İsa, Obama'ya oy vermezdi. Çünkü Obama, İsa tarafından akla uygun bulunmayacak bir şekilde davrandı" demiş.
Bu da yetmezmiş gibi Keyes taraftarları İsa'yı kendilerine referans göstererek "İsa tarafından onaylanmış adaylık" şeklinde propaganda yapıyorlarmış. Tüm bu söylemlere rağmen Obama kazanırsa İsa tarafından onaylanmamış, Tanrı tarafından onaylanmış senatör olacak. Yani İsa ve Tanrı anlaşmazlığa düşmüş olacak, gel de çık işin içinden... Şu Amerikalılar'ın işleri zor valla... Yatıp kalkıp halimize dua edelim.