YENİ ASIR

CHP'de söz savunmanın


29 Haziran 2005

CHP İzmir İl Disiplin Kurulu eski Başkanı Ülkü Caner'in Yüksek Disiplin Kurulu'na sevki ve bir yıl süre ile gecici ihraç kararının ardından Caner ile görüştüm. Son derece üzgün olduğunu ve istemeyerek partisine karşı hukuk yoluna başvurmak zorunda kalacağını söyledi.
Yüksek Disiplin Kurulu'na verdiği yazılı savunma dilekçesinden bazı ilgi çekici bölümleri sizlere aktarmak istiyorum;

NEDEN BURADAYIM?
"Esasen ben şimdi niçin burada olduğumu anlayamıyorum. Zira partimizin Merkez Yürütme Kurulu, tam da kongreler sürecini başlatmışken, beni tedbirli olarak Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk etmiş, politik çalışmalarımı bir nevi durdurmuştur.
Tedbirli sevk ile İzmir İl Disiplin Kurulu'na gözdağı verilmek istenmiş, İzmir'de yapılmak istenen hukuk dışı tasfiye ve partinin yeni seçilecek delegasyonunun kendine göre dizaynı için bir ortam hazırlanmak istenmiştir.
Bunun en çarpıcı örneği Dikili İlçesi'nden toplu olarak yaklaşık 80 kişinin tedbirli olarak ihraç talebiyle bize, yani İzmir İl Disiplin Kurulu'na gönderilmesidir. 2002 seçimlerinde 3500 oy alınan Dikili'de atanmış mevcut ilçe yönetimi, oyları 2004 yerel seçimlerinde 960'a düşürmüş ve sorumluluğu bu 80 kişiye yüklemeye çalışmış olduğunu, disiplin yargılaması esnasında bizzat tespit etmiştik.
Benim YDK'ya tedbirli olarak sevkimin Dikili kararlarından sonraya denk gelmesi bu anlamda bir tesadüf değildir.

DİSİPLİN SANIĞI
Huzurunuzda bulunmak benim için aslında zevk olurdu. Ancak disiplin sanığı sıfatıyla bulunmam sadece üzüntü vermektedir. Çünkü ben bir hukukçu ve bizzat İzmir İl Disiplin Kurulu Başkanı olarak sadece farklı eleştirel düşüncelere sahip bir partili olarak şu anda huzurunuzda bulunmaktayım.
12 Eylül döneminde yıllarca düşünce suçu ihdas eden 141. ve 142. maddelerinden yargılandım ve çok ağır bedeller ödedim. İnanın şu an bu yapılan zul o dönemkinden daha ağır geliyor bana. Zira bir sosyal demokrat partinin içinde farklı düşünceler bu yöntemle yok edilmeye çalışılmamalıdır.

DAVA BİLE AÇILDI
18 Şubat 2005 tarihinde malum gerekçelerle İzmir İl Başkanı ve İl Yönetim Kurulu görevden alınmış, yerine Ekrem Bulgun başkanlığında 7 kişilik Geçici Kurul atanmıştır.
Geçici kurul ve onu yönlendiren üst yetkililerin, Siyasi Partiler Yasası 19., 20. ve 117. maddeleri gereğince 6 aydan az olmamak üzere cezalandırılmaları ve tüzüğümüz gereği ihraç edilmeleri gerekir. Yani kendileri hem ceza kanunu hem de parti tüzüğümüze göre suç işlemişler ve işlemeye ısrarla devam etmektedirler. Nitekim bu konular hakkında İzmir mahkemelerinde davalar yürümekte ve hatta Karşıyaka İlçe Başkanı ve atama yönetim kurulu üyeleri hakkında savcılık sahte üye ve seçimlere hile karıştırmaktan ceza davası açmıştır.
Kendileri halen görevini sürdürmektedir. .... Partimizi bu hale düşüren 'benden olsun ne olursa olsun', 'bana karşı çıkan, eleştiren, düşmanımdır' mantığı İzmir'de partimize kısa sürede inanılmaz ivme kaybetmiş ve zarar görmüştür."