Seçimlerde "Oyum AKP'ye gitmesin" diyerek, CHP'ye oy veren kiminle karşılaşsam ağız birliği etmişcesine isyanda. CHP-AKP işbirliğine oldukça tepkililer. Haksız da sayılmazlar, CHP'ye verilen oylar, kime niyet kime kısmet hesabı oldu. Bu güne kadar CHP'de ilk kez Yüksek Disiplin Kurulu'na verilmiş Disiplin Kurulu Başkanı unvanı taşıyan Ülkü Caner'le karşılaştım. Bir dokundum bin ah işittim.
SUÇ İŞLİYORLAR
Caner şikayetlerini şöyle dile getirdi:
"Ayşem Hanım, inanır mısınız aldığım kararlardan değil, fikirlerimden dolayı Yüksek Disiplin Kurulu'na verildim. Bugün Cumhuriyet Savcıları bile sahte üye kaydından bazı ilçe başkanlarına dava açmışken, onlar hala görev başındalar. Şimdiye kadar hiç görülmemiş şekilde olmayan adreslerde delege seçimi yaptılar. Örneğin olmayan bir adreste 16 kişi kayıtlı. Bunlardan bazıları delege seçildi. Bazı mahalle seçimleri yapmadan yapılmış gibi gösteriliyor. Siyasi partiler yasasına aykırı davranıyorlar. Seri bir şekilde CHP'yi katledip suç işliyorlar. CHP'yi hiç olmadık bir şekilde halktan ve partilerden uzaklaştırıyorlar.
Buna rağmen bizler partimize sahip çıkıyoruz.
CHP-AKP koalisyonunun kurulması, bir partinin genleri ile oynanıp, anti-demokratik bir yapıya dönüştüğünde politik hatalar yapmaya başladığının en önemli göstergesidir. Başsız ve doğru bir siyasi önderden yoksun kalmanın belirtisidir.
Bir yıl önce seçimlerde CHP'nin seçim propagandalarında alacakaranlıklar partisi olarak nitelediği AKP ile koalisyona girilmesi, bir yıl önce CHP'ye oy vermiş olan CHP'liler bir yana sadece AKP gelmesin diye CHP'ye oy vermiş emanet seçmenlere de bir ihanettir. (Burada Caner'e katılıyorum.Çünkü bu seçmen kitlesi içinde ben de vardım)
İl Genel Meclisi'nde şimdiye kadar doğru bir çizgide politika yapmış olan arkadaşların yeniden durumu değerlendirip, seçimlerde verilen sözleri hatırlayıp,
gerekirse tekrar muhalefette kalmayı göze alabileceklerini düşünüyorum. Türkiye'de seçim sonucu yeşil bir haritayı kabul eden parti yönetimi kendi bölgesinde kazanamadığı gibi, en başarılı olduğu İl İzmir'de AKP ile ittifak yaparak partiye karşı güvensizlik duyulmasına yol açmıştır."
BU DÜPEDÜZ İNTİHAR
Önümüzdeki günlerde, Ülkü Caner CHP Yüksek Disiplin Kurulu'nda savunmasını yapacak. Olayların nasıl gelişeceğini hep beraber izleyeceğiz. CHP'ye gerçekten bir haller oluyor. AKP-CHP ittifakını benim de aklım almadığından, Caner'in düşüncelerine katılmamak mümkün değil. Hele hele İzmir'de böyle bir işe kalkışmak intihardan başka bir şey değil de ne? bunu ben değil, sokaktaki insan söylüyor...