17 Aralık 2004 tarihli basınımızda, İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi ile yapılmış olan bir görüşmeniz yer almış ve Berlusconi, yaptığı açıklamada; "Erdoğan, 'Hükümetim Kıbrıs'ı tanımayı kabul ediyor, ancak bu konuyu Meclis'e sormak için zamana ihtiyacımız var' dedi. Türkiye'ye Kıbrıs'ı tanıması için gerekli zamanı vermek amacıyla 3 Ekim'i seçtik. Bu gerekli, zira bir aileye bir ferdini tanımadan girilmez" demiştir.
YALANLAMADINIZ?
Bu bağlamda;
1- Berlusconi tarafından size atfen, basınımızda yer alan ifadeler doğru mudur? Şayet doğru değil ise bugüne kadar neden yalanlamadınız ?
2- İtalya Başbakanı'na emanet ettiğiniz bu devlet sırrından Dışişleri Bakanlığı'nın ve Genelkurmay Başkanlığı'nın bilgisi var mıdır?
3- Her defasında sizleri "büyük dostum" olarak ifade eden İtalya Başbakanı'nın bu açıklamalarını dostane mi, yoksa hasmanemi olarak değerlendiriyorsunuz? İtalya Başbakanı'nın sözlerinin dış politikada dostluğun geçerli olmayacağı anlamına gelir mi?
4- Kıbrıs koşulunun, KKTC'nin siyasi ve hukuki dayanağına ağır darbe vuracağını, tam üyelikle sonuçlanmayacak müzakere için Kıbrıs'ın elden çıkacağı ve bunun uluslar arası anlaşmalına ve ulusumuzun çıkarlarına aykırılık teşkil etmiyor mu?
5- Güney Kıbrıs'ın tanınması konusunda "sözlü taahhütte" bulunulması, Kıbrıs devletini kuran Zürih ve Londra anlaşmalarına aykırı değil midir?
6- Güney Kıbrıs, bütün ada için egemenlik iddia etmektedir. Güney Kıbrıs'ı tanımakla KKTC'yi tanımaktan vazgeçilmiş olunmuyor mu?
7- anlaşmalar TBMM'de onaylanmıştır. Hiç bir hükümetin, bu anlaşmaları kaldırma ve yok sayma yetkisi bulunmamaktadır. Bu anlamda, Berlusconi'ye "hükümetin Kıbrıs'ı tanımayı kabul ediyor" ifadeniz, KKTC'yi kuran anlaşmaların yok sayılması anlamına gelmiyor mu?
8 - Brüksel öncesine dek, "Kopenhag siyasi ölçütlerinin dışındaki koşulları kabul etmeyeceğiniz' ve 'Milli çıkarlarımızın müsaade etmediği hiçbir adımı asla atmayız" yönünde kamuoyuna yapmış olduğunuz bu ve buna benzer ifadelere rağmen, İtalya Başbakanı'na yapmış olduğunuz açıklama önceki ifadelerinizi reddettiğiniz anlamına gelir mi?
Bu soruların cevaplarını açıkçası ben de merak ediyorum. Eğer sayın Erdal Karademir cevapları Meclis'te alabilirse, halk olarak belki bizde en azından bilmek istiyorum yasasından faydalanarak öğrenebiliriz...