CHP Karşıyaka İlçe Başkanı Ertam Özen'i, Alaattin Yüksel'in İl Başkanlığı dönemindeki olaylarından, son günlerde de AKP Karşıyaka ilçe Başkanı'nın tüm bürokratları toplantıya çağırmasına karşı verdiği tepkilerinden dolayı izliyorum.
Ertam Özen, 2 yıl önce yapılan CHP İlçe Kongresi'nde kendi listesi kaybettiği halde ilçe başkanı seçilmiş ve karşı listeyle çalışmıştı. 6 ay önce listesini yenileyen Özen, 2 Temmuz'daki kongrede 307 oyla yeniden bu göreve seçildi.
Karşıyaka CHP'nin sorumluluğu, Belediye Başkanı'nın partili olmasından dolayı büyük. Ertam Özen de bu konuda, "İlçemizde Belediye Başkanı seçtirdiğimiz bir yönetimimiz var. Öncelikle Belediye Başkanımız Cevat Durak'ın çalışmalarını destekliyor ve tanıtıyoruz.
Hedeflerimizi genel seçime göre belirledik. Tüm çalışmalarımız bu konuda. AKP İlçe Başkanlığı da sanırım Karşıyaka'yı pilot bölge seçti. İlçe Başkanı'nın tüm bürokratları bir davete çağırması da bunu gösteriyor" dedi.
Özen görüşmemizde çalışmaları ile ilgili şunları söyledi: "Bundan böyle sadece belediyenin çalışmaları ve icraatlarımızla varız. Artık kavgasız bir parti olarak kamuoyunun karşısına çıkacağız. Bu gerçeği 9 bin 500 Karşıyakalı'ya anlattık. Barış ve dayanışma içinde bir CHP'ye ihtiyaç olduğunu söyledik. Zincirin halkaları devam ediyor."
ADAYLIK SİNYALİ
Sohbetimiz esnasında konu il kongresine ve başkanlığa gelince Özen, "İl kongremiz büyük bir olasılıkla 9 Eylül'de yapılacak. Kasım ayından sonra da Genel Kongre'de Genel Başkan'a tam destek vereceğiz. Konak Kongresi bittikten sonra durum değerlendirmesi yapacağız. Ekrem Bulgun şu anki İl Başkanımız. Biz iktidara talibiz. Bu sebeple Genel Başkan her zaman için İl Başkanı ve İlçe Başkanı ile uyum içinde çalışmalı. İl Başkanlığı için Genel Merkez'in tercihi yol gösterici olacak. Bizde ancak görevlendirme olur. Eğer ilde ihtiyaç olursa aday oluruz. Karşıyaka bana güç verdi. Milletvekillerimiz ile uyum içindeyiz. Görev verilirse yaparız" diyerek, bana göre adaylık sinyalleri verdi.
TAM BİR FİYASKO
Hükümetin imzaladığı Kıbrıs Ek Protokolü konusunda ise Özen şunları söyledi: "Köşe yazarlarının bir çoğu protokolü göklere çıkarıp, 'Türkiye'nin önü açıldı', diye yazdılar. İmzalanan Kıbrıs Ek Protokolü tam bir fiyasko. Tam manasıyla tanıma yapılmıştır. Teslimiyetçi politikalara karşıyız. Türkiye'nin öncelikleri olmalı ve önce onlar kabul edilmeli. Ne yazık ki, dolap beygiri gibi çalışıyoruz."
Özen'le sohbetimiz kendisinin, "CHP olarak ne İzmir, ne Türkiye basınında bundan böyle iç çekişmelerle yer almayacağız. Artık kavga yok" sözleri ile son buldu. Şu ara hangi CHP'li ile konuşsam ağızlarından çıkan ilk söz, "Artık kavga yok" oluyor.
O kadar çok söylüyorlar ki, insan inanmak istiyor. Çünkü Atatürk'ün CHP'sine her zamankinden fazla ihtiyaç var.