Çeşme'nin sezonu bellidir. Ancak 1 Temmuz'da İzmir halkı Çeşme'ye teşrif eder. Önce okullar kapanacak,
sonra LGS, ardından ÖSS derken hanımlar ve çocuklar Çeşme'ye yerleşir. Çarşamba akşamları ile hafta sonları Çeşme beylere ev sahipliği yapar. Ağustos sonu geldiğinde de Çeşme'de kimseyi bulamazsınız. İzmir çok uzakmış gibi topluca kışlıklarına göç ederler. Bu yaz da aynı ritüel gerçekleşti.
HEPSİ GÜZEL
Bu sebeple Çeşme'ye yapılan yatırımlara acıyorum. Her koy ayrı bir 'beach club' haline geldi. Hepsi birbirinden güzel, birbirinden şık yerler. Gece ayrı, gündüz ayrı eğlence var. İstanbul'lu işletmeciler hala yılmadılar. İnatla her yaz yatırımlarına devam ediyorlar. Geçtiğimiz hafta sonu Granada Vue'nun açılışına davetliydim. Önce Bülent Ersoy'u kınadığımı, yapılan hareketten ne kadar üzüntü duyduğumu anlatayım. Granada Vue'nun açılış gecesi sahneyi beğenmeyip sahneye çıkmayan Bülent Hanım, ertesi gün plaja gelirken kapıda kurban kestirdi.
İNSAN EVİNDE GİBİ
Mekan Sahibi Yavuz Sabancı ve İşletmecisi Abdullah Özmelek'e zavallı kurbanın çırpınışlarını gösterip engel olmalarını söylediysem de, onların da üzgün bakışları altında Bülent Hanım kurbanı kestirdi.
Ardından marifet yapmış gibi, Allah'ın sıcağında, üstünde kat kat kıyafet, yüzünde bin ton makyajla tüm plajı salına salına dolaştı. Bu arada Grana Vue'nun konumu, plajı çok güzel. İnsan evinde gibi rahat ediyor. Ertesi gece açılış konuğu olarak Demet Akalın sahne aldı. Bu tarz müzik ve sanatçıları sevmediğimden yorum getirmek istemiyorum. Fakat seyirci yerine bol miktarda kendisi ve orkestrası ile ilgilenmesi dikkatimi çekti.
Mekan Sahibi Yavuz Bey ve İşletmeci Abdullah Bey müşterileri memnun etmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Granada Vue'nun yanında yer alan başka bir 'beach club' olan Solemare'nin Sahibi Selim Bey'in, açılış gecesi patlayan havai fişek gösterinden rahatsız olmasına bile üzüldüler; "Tüm mekanlar kazansın, kimseyi üzmeyelim" diye aralarında konuştuklarına ben kulak misafiri oldum.
BİR BAŞKA MEKAN
Gelelim Çeşme'de bir başka mekana. Çarşamba akşamı Paşa Limanı'nda Villa Sunset'te nefis bir akşam yemeği yedim. Manzara harika, müzik nefis, yemekler güzel olunca insanın keyfine diyecek olmuyor. Sunset Ailesi Murat Öktem, Emre Saraçoğlu, Sarp Başak, Osman Demirkaya'dan oluşuyor. Restoran kısmı ise Ayşen Ertenü'nün meşhur "Gilda" mutfağı ile renklenmiş. Boğaç Özdemir ve Baran Ertürkcan, Gilda'nın işletmesini üstlenmişler. Odun fırınında pişmiş; pizalar, risotto, balık ve et çeşitleri menünün bir kısmı. Bu hafta sonu Çeşme'ye gidecek olanlara biraz Çeşme dedikodusu ve bilgisi vermek istedim.
Hep gündem, siyaset yazacak değiliz ya...
İyi hafta sonları...