YENİ ASIR

Bu hafta neler oldu, neler öğrendik?...


26 Mart 2005

* Haftaya pPazar gününden itibaren yorgun ve hızlı başladık. Neredeyse Türkiye gündemini unutturacak EBSO ve İTO seçimleri yaşadık. Tüm kazanan oda başkanlarını, meclis başkanlarını ve yönetim kurulu üyelerini tebrik ediyor, İzmir'i en iyi şekilde temsil edeceklerine inanıyorum. Oldukça çekişmeli geçen oda seçimlerimizde aday olup da kazanamayan tüm sanayici ve iş adamlarımıza da bir sonraki seçime diyorum...
* Ne demiştim haftaya yorgun başladık, yine 20 Mart Pazar günü Mersin'deki Nevruz kutlamaları sırasında Türk bayrağının yakılması millet olarak sinirlerimizi bozdu. Balkonlarımızı şanlı Türk bayrağımız ile donattık. Ne mutlu Türküm diyene!
* Sizleri bilmem ama ben meclise yasa teklifi sunarak 'devlet can güvenliğini sağlayamıyorsa ,vatandaşa kendini koruma hakkı tanımalıdır' diyen CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman'a destek verdim. Hem de bir kadın olarak...
* Karikatürden zengin olan ilk Başbakan herhalde bizim Başbakanımız olacak. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, karikatürist Musa Kart'ın ardından kendisini, fil,
zürafa, maymun, deve, kurbağa, yılan, inek ve ördek şeklinde betimleyen karikatürleri "Tayyip Alemi" başlığıyla kapak yapan mizah dergisi Penguen aleyhine 40 bin YTL'lik tazminat davası açmış. Adı üstünde dergi mizah dergisi...(!)

AB İÇİN DEĞER Mİ?
* 1 Nisan'dan itibaren yürürlüğe girecek olan TCK, gazetecilere getirdiği yasaklarla, hepimize hapishane yolunu gösterdi. Böylece medyaya baskı yapmak kolaylaşmış olacak. Gazeteciler hapis korkusundan mesleklerini yapamayacaklar, halkta gerçeklerden uzak sanal bir dünyada yaşayacak.
* Türk dostu Prof. Dr. Justin McCarthy, Türkiye'nin AB'ye girebilmesi için önce "Ermeni soykırımını itiraf etmesi"nin beklediğini bildirerek, "Giriş ücreti olarak yalanı talep eden bir kuruluşa girmeniz uygun olur mu? 'Babanızın katil olduğunu itiraf edersiniz girebilirsiniz' diyen bir birliğe üye olunabilir mi? Türkiye, tarihi hakkında yalan söyleyerek AB'ye girecek... Böyle bir itiraf, her şeyi daha kötü hale getirir" demiş.
Babanız katil olmadığı halde bedeli ne olursa olsun "evet, babam katil" diyebilir misiniz?
* Meyve Suyu Endüstrisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Aziz Ekşi, meyve sularının sadece meyvelere göre değil, içerdikleri meyve oranlarına göre de birbirinden ayrıldığını açıklama zorunluluğu hissetmiş. Meyve suyunun içindeki doğal meyve oranı yüzde yüzü buluyor. Özellikle portakal, üzüm ve elmadan elde edilebilen yüzde 100 meyve suyu. Meyve nektarının içinde ise en az yüzde 25-50 oranında meyve konsantresi bulunuyormuş. Meyveli içecek ise, en az yüzde 10 oranında meyve içeriyormuş. Bunları okuduktan sonra eve hemen katı meyve sıkacağı aldım.

YENİ ASIR İNSAN
Bugun Haber Bulunmamaktadır.