İki gündür tüm İzmirliler Başbakan Tayyip Erdoğan'ın İzmir ziyaretinde yaptığı gaf yüzünden hop oturup hop kalkıyor. Erdoğan AKP Teşkilatı'nın dertlerini dinlerken, "O yakıştırmaları bir şekilde silip atacaktır İzmir. Biz böyle bir ifadeye hiç bir zaman inanmadık. Yarın da inanmayacağız" sözleri "Gavur İzmir" demek istediğini açık ve net ortaya koyuyor. İyi de Sayın Başbakanım siz bize o yakıştırmayı silip atmak isyeyip istemediğimizi hiç sordunuz mu? Evet, sandıkta sordunuz.... Cevabını da açık ve net olarak aldınız.
İSTANBULLULAR BİLİR
Eskiden İstanbul'da belediye başkanlığı yapmış olan bir insanın İzmir için bu yakıştırmanın neden yapıldığını bilmemesi çok ilginç. Tüm İstanbullular bile "Gavur İzmir" lakabının altında yatan ironiyi bilirler.
Cumartesi günü yayınlanan, "AKP ve Kırmızı Sokaklar" başlıklı köşe yazımda İzmir ve bölgesinde ki belediyelere içki yasağı uygulansa ne olurdu diyerek bölgemizin farklı partilerinin ilçe başkanlarının genel kanısını sizlere aktarmıştım.
Yazımın sonunu da, "AKP'liler dahil tüm başkanlar 'Bizim bölgede problem çıkmaz' diyorlar. Adı üstünde burası İzmir ve bölgesi, boşa dememişler Gavur İzmir diye... Eh! Biz de İzmir çocuğuyuz, yine de bir sorayım, dedim",şeklinde bitirmiştim. Biz İzmirliler kendi kendimize söyleriz de başkası söyledi mi kanımıza dokunur. Çünkü bizler "gavur" lafının altında yatan gerçeği biliriz.
1922 ÖNCESİNE DAYANIR
"Gavur İzmir" lakabı, 9 Eylül 1922 öncesinde gayrimüslim sayısının İzmir'deki nufüs fazlalığına dayanarak söylenmiş bir yakıştırmadır. Ayrıca "Gavur İzmir" olarak bilinen yer onların yaşadığı bölgeye takılmış olan bir isimdi.
İzmir ve bölgesi her zaman çağdaşlığın, modernliğin, demokrasinin kalesi oldu. Bunu da her seçim döneminde kenetlenerek ispat etmiştir. Her ne kadar AKP İl Başkanı Ali Aşlık, "Başbakan bu sözleri İzmir'i sahiplenme şeklinde sarfetti" diyerek savunmaya geçtiyse de İzmirliler neyin ne olduğunu anlayacak kadar zekidirler.
Bütün orada bulunan basın mensupları ve misafirlerin Başbakan'ın sözlerini yalnış anlaması herhalde mümkün olmasa gerek. "Çevir kazı yanmasın" hesabı bir savunma olmuş Aşlık'ın sözleri.
Başbakan'ın, "o yakıştırmaları silip atacaktır" diye adımıza konuşmasını da şanssızlık olarak değerlendiriyorum. Bu yakıştırmanın kolay kolay atılıp atılmayacağını en kolay sandık gösterir.