YENİ ASIR

Anavatan Muğla'da bayan il başkanı


18 Aralık 2005

Arkadaşımız Ayça Çalışkan, cuma günü Yeni Asır'da güzel bir çalışma yapmış. İzmir İl Genel Meclisi'nin 4 kadın üyesinin şikayetlerini dile getirmiş. Ne güzel söylemişler; "Erkeklerinki beyin de, bizimki pirinç lapasımı? Aslanın, dişisi de aslan. Ne eksiğimiz var takım elbiselilerden?" diye sormuşlar.
Demokrat bildiğimiz Ege'nin 8 kentinde, İl Genel ve Belediye Meclisleri'ndeki toplam 838 üyenin sadece 34'ü, yani yüzde 4.05'i kadınmış. Buna rağmen Türkiye'nin tek bayan il başkanının bölgemizden olduğunu bilmek, sevindirici bir olay.
Anavatan Muğla İl Başkanı Zübeyde Fellahoğlu, aynı zamanda Muğla'da yerel bir gazetenin sahibi. Emekli olduktan sonra siyasete ve serbest mesleğe atılmış.

YOLDAN ÇIKTI
Siyasete 95 yılında Anavatan'ta başlamış, İl Kadın Kolları Başkanlığı, milletvekilliği adaylığı derken, İl Başkanı olmuş. Fellahoğlu, Anavatan'ı şöyle değerlendiriyor: "Anavatan otobanda giderken yoldan çıktı. Kenara çekmek zorunda kaldık. İki sürücü bulduk, onlarla da gitmedi. Sonra içimizden bir arkadaşımız Erkan Mumcu başa geçti ve ivme kazandık. Bu ivmeyle aynı hızla gidiyoruz.
Katılımlar var. Halkımız ilk başta çok fazla teveccüh göstermişti. Şimdi biraz duruldu. İlçelerden gelen tepkilerden anladığım kadarıyla, Genel Başkanımızı meydanlarda görmek istiyorlar" diyor.
Eh, Anavatan'lılar haksız sayılmaz. DYP Genel Başkanı 4 milletvekili ile il il dolaşıp miting yapıyor. Mumcu'nun grup kurmasına rağmen, henüz böyle bir hareketini görmedik.

ASIL KONUMUZ
Gelelim girişte bahsettiğim asıl konumuza. Anavatan Muğla İl Başkanı Zübeyde Hanım'la, biraz da kadınların siyasi yaşamdaki içler acısı durumunu tartıştık. Zübeyde Hanım, "Kadınların siyasette ayrıcalık istemelerini, siyasete yeni giren genç erkek arkadaşlarımız açısından haksızlık olarak görüyorum. Siyasetteki kadının, erkekler gibi hareket kabiliyeti olmalı. Örneğin, küçük çocuğu varsa, bir yere gidemiyor. Ama oturduğun yerden de siyaset yapılmıyor. Erkeği yardımcın tayin edip, onlara bu işi yüklemekte olmaz. Erkek gibi çalışmalıyız" diyerek, düşüncelerini aktardı.
Fellahoğlu iyi, hoş söylüyorda, bir iki dip not düşmek istiyorum. Siyaset yapan kadının hareket kabiliyetinin olması için, önce onu destekleyen, hoş görülü bir kocası olması lazım. Türkiye'de siyasetin akşam saatlerinde rakı sofralarında devam ettiğini de sepete koyarsanız, hanımlar bir tek burada ayrıcalık isteyebilirler. Meclisteki erkek hegemonyasının asıl sebeplerinden biri de, ne yazıkki buradan kaynaklanıyor...