YENİ ASIR

AKP nereye gidiyor


29 Aralık 2005

Son günlerin en çok tartışılan konusu AKP nereye gidiyor? Son yaşanan olayları alt alta toplarsanız AKP'nin ciddi bir yıpranma süreci içine girdiğini net olarak görüyoruz. Pazar akşamı Haber Türk'te yayınlanan Basın Kulübü'nün konuğu eski Adalet Partili olan AKP Dışişleri Komisyonu Başkanı Mehmet Dülger idi. Bazı köşe yazarları ve Dülger 3. yılında AKP iktidarını masaya yatırdılar. Dülger'in AKP'de ne kadar sıkıntılı ve mutsuz olduğu bazı konuşmalarından anlaşılıyordu.
Dülger'in gerek Cumhurbaşkanlığı, gerekse Erdoğan'ın tavırları hakkındaki düşüncelerinden bazı ana başlıkları aktarayım, bakalım siz ne sonuca varacaksınız.
- AK Parti içinden 'Milli Görüşçü' bir isim Cumhurbaşkanı olmaz! Zaten parti yapmaz.
- Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç, Abdullah Gül ve Abdullatif Şener, Köşk'e çıkamaz!
- TÜSİAD'a Başbakan düzeyinde cevap vermek gerekmezdi!
- Yüzde 10'luk seçim barajı bence de yüksek.
- AK Parti içinde farklı siyasi kulvarlardan gelmiş insanlar var. Eğer bu insanlara 'Milli Görüş fikriyatı' dayatılmak istenirse, külahları değişiriz!
- Sayın Demirel başbakanken, bir TV programına çıkmadan önce yapacağı konuşmayı Genel İdare Kurulu üyelerine dağıtır; 'sizlerin de tavsiyelerinizi rica ediyorum' der, programına böyle çıkardı.
Başbakan'ın çevresinde bu sistem nasıl çalışıyor bilemiyorum. Dışişleri komisyonu başkanıyım, arada bir Bakan Gül uğrayarak bizi bilgilendiriyor.

AŞLIK'IN DÜŞÜNCESİ
AKP neden tartışılmaya başladı? Son zamanlarda gelişen olayları gözönüne alırsak aklıma çeşitli sorular geliyor. AKP Avrupa'ya kızıp tabanına mı yöneldi? Seçim yaklaştıkça oy kaygısı ile tabanın isteklerine mi eğilmeye karar verdi? Başbakan neden bu kadar gergin?
AKP İzmir İl Başkanı Ali Aşlık'tan son gelişmeleri değerlendirmesini rica ettim. Aşlık yaşananları La Fonte'nin karga hikayesine benzetti. Hani kargaya sesin güzel demişler, o da açmış ağzını ağzında ki çokoprensi düşürmüş. Aşlık, "Çokoprensi kaptırmamak lazım. Yani çevreye kulak asmıyoruz. Biz önümüze bakıyoruz. CHP son kalesi İzmir'i kaybetme telaşı içinde. Bu yüzden çeşitli polemikler yaratıyorlar.Bizim hiç bir problemimiz yok" diyerek düşüncelerini aktardı.
Aşlık'ın karga benzetmesi ilginç. Bence bu durumda "deve kuşu gibi kafayı kuma gömme" benzetmesi daha uygun düşyor. Sizce?