YENİ ASIR

Ailece yola çıkınca


06 Ekim 2004

Bir çoklarınızın kendine göre baş ucu kitabı vardır. Benimki, Kishon'un "Kadın Aklı" isimli gülmece dizisi. Arada sırada elime alır, içindeki ufak hikayeleri Kishon'un muhteşem anlatımıyla hafif bir tebessümle okur, uykuya öyle dalarım. Kendinizden de bir şeyler bulacağınızı umduğum bir tanesini sizlerle paylaşmak istedim;
"Bir bekar neden evlenir? Bir evi olsun, bu evin içi çocuk sesleri ile cıvıldasın, rastgele çapkınlıklara, içkici arkadaşlara elveda desin, anlayışlı bir eşle hayatın güzel ve kötü yanlarını paylaşsın, ona sıkıntılarını, dertlerini aktarıp rahatlasın diye, değil mi? Her erkek bu düşüncelerle evlenir, ondan sonra anlatacakları hiç bitmez.
Benim anlatacaklarımsa ailece yola çıktığımızda birikmekte. Evet, arabamıza binip, daha on metre yol almamızla, dünyanın en iyi eşi başlar çığlık atmaya:
- Dikkat et! Kırmızı!
ya da
-Bisikletli! canım dikkat etsene!
Karıma büyük bir sabırla, çocukluğumdan beri otomobil ehliyeti sahibi olduğumu, hiç bir gün kazaya neden vermediğimi, benim de kendisi gibi iki gözüm olduğunu, yani yanıbaşımda onun dırdırı olmadan da ilerliyebileceğimi anlatmaya çalıştımsa da son yıllarda bunu da tekrarlamaktan vazgeçtim. Asıl kendisinin bugüne kadar tam on bir kez trafik cezasına çarptırıldığını hatırlatınca da, suçun bende olduğunu iddia eder. Bilmem durumu sizlere açıklayabildim mi?
Dahası var, bomboş bir caddede yol alırken kulağımın dibinde birden:
-Ephrahim! Ephrahim!
diye çığlık attığı olmuştur.

NEDEN BAĞIRDIN?...
Neye uğradığımı anlamadan direksiyonu kırıp, kaldırım kenarına bırakılmış birkaç çöp tenekesine çarptıktan sonra durup çevreme bakmışımdır. Az önce nasılsa, gene aynı cadde, yani bomboş!
- Niye bağırdın? Niye bağırdın!!!
- Dalgın araba kullandığın için... Hem sen ne biçim araba kullanıyorsun?
Durumu iyice belli etmek için emniyet kemerini daha da bir sıkar. Çocuklar da her seferinde analarından yana olurlar.
Kayınpeder bile benim için 'deli gibi kullanıyor' diyormuş.
Geçenlerde beni kenara çekti:
-Oğlum, sen yaratıcı bir insansın. Araba kullanırken kafanın içinden bin türlü düşünce gelip geçmekte. Neden bırakmazsın kızıma direksiyonu?
Oysa bugüne kadar kızı iki kez kamyona, bir kez piyanoya, sayısız trafik direğine çarpıp, bir o kadar da kediyi ezdi.

YÖNTEMİ BULDUM
Yanıtı ise hazır:
- Ne olacak, senden bulaştı, deli gibi araba sürmek...
Sonunda kendime göre metod buldum ve inanmayacaksınız, yararını da görmekteyim. Araba kullanırken sürekli olarak şöyle konuşmaktayım:
- Aklını başına topla, elli metre sonra dört yol ağzı! Aman dikkat et! Bu iş dalgınlığa gelmez! Orada duracaksın oğlum, kırmızı ışıkta duracaksın. Yooo... Oğlum sarı yanınca hemen gaza basmak yok! Yahu sen ne biçim araba kullanıyorsun Eprahim, ne biçim?...
Dünyanın en iyi eşi her ne kadar dudaklarını ısırmakta, çocuklar lafa karışamamanın şaşkınlığı içindeyseler de, ben rahat ettim, artık kimseye kızmıyorum."