Eskişehir son yıllarda yerli turizmin yıldızları arasında yer alan, Anadolu’nun en güzel kentlerinden biri. İstanbul, Ankara ve Konya’dan hızlı tren seferlerinin başlaması şehre olan ilginin artmasında etkili olmuş.
Dünyanın en güvenli şehirleri arasında Eskişehir'in 12.ci sırada yer aldığını biliyor muydunuz? Şahsen ben bilmiyordum. Yaşam kalitesi, kültürü, temiz havası, büyük su kanallarında yüzen tekneleri, su üstüne inşa edilmiş köprüleriyle Eskişehir Avrupai bir görünüm kazanmış. Eski dokusunu bozmadan modernleşen, uygar ve çağdaş genç nesil yetiştiren güzel bir Anadolu şehri....
Eskişehir'e 'Venedik' görümü kazandıran gondol ve bot turları nedeniyle Sakarya Nehri’nin bir kolu olan yaklaşık 450 kilometre uzunluğundaki Porsuk Çayı'nın iki tarafındaki tesislerde, günün her saatinde ki yoğunluk ilk dikkatimi çeken noktalardan biri oldu.
Porsuk Çayı’nın Eskişehir için önemi oldukça büyük.Çünkü nehir, şehri ikiye bölüyor. Cafeler ve restoranlar nehrin en canlı yerlerinden biri olan Adalar Bölgesi’nde toplanmış.
Eskişehir tam bir müzeler kenti; 20' inin üzerinde müze bulunuyor.
Odunpazarı Eskişehir’in ilk kurulduğu yer. Şehre yerleşmeye gelen ilk insanlar şehrin birkaç noktasına ciğer asarlar ve gözlemlerlermiş. Odunpazarı’na asılan ciğerin daha geç bozulduğunu gören insanlar buraya yerleşmişler, ve bölgenin tarihi rivayetle göre bu şekilde başlamış.
Şehirdeki kültürel mirasların birçoğu Odunpazarı bölgesinde yer almakta. Bölgede ki konutların yıkılıp, konut yapılmasına karşı çıkan, restorasyon yapılması için mücadele veren belediye başkanını Yılmaz Büyükerşenin aydınlık ve gurur verici yüzü olmuş Odunpazarı yerleşkesi ve Eskişehir'in güzellikleri. Tarihten bu yana Evliya Çelebi' nin de içinde bulunduğu pek çok gezgin tarafından övgüyle bahsedilen evler, Osmanlı ve Türkmen yerleşim biçimlerini yansıtmakta. İki katlı olan bu evler günümüzde konaklama, müze, dükkan, cafe, butik otel olarak kullanılılıyorlarmış
Eskişehir'in kent merkezinde bulunan ve dünya kültür mirası arasında yer alan Odunpazarı evleri rengarenk.Tam bir görsel şölen. Dar sokaklarında ilerlerken, kendinize ve sevdiklerinize hatıra olarak satın alabileceğiniz birçok hediyelik eşya seçeneği ile karşılaşıyorsunuz. Alışveriş için Atlıhan El Sanatları Çarşısı, Kurşunlu Cami ve Külliyesi içerisinde çarşı, Arasta Çarşı' na göz atabilirsiniz.
Lüle
Eskişehir Valiliği tarafından 1998 yılından bu yana yapılan uluslararası Lületaşı Festivalleri, Lületaşı El Sanatları yarışmaları ve sergilerinde yer alan eserler, İl özel idaresi tarafından satın alınıp lületaşı müzesinin oluşumunda ilk adımların atılmasına ön ayak olmuş. 60 sanatçıya ait 400 civarında eseri bünyesinde bulunduran Lületaşı Müzesi, 2008 yılında Odunpazarı Belediyesi tarafından Kurşunlu Külliyesinin içinde yerli ve yabancı misafirlerin ziyaretine açılmış..Lüle taşının ulaştığı teknik ve estetik birikimi görmeyi ihmal etmeyin. Sıcak Cam Atölyesi, dünyada tek olma özelliği olan Lületaşı Müzesi ve güzel hediyeliklerin satıldığı El Sanatları Merkezi ise bir iki adım ötenizde.
Her ne kadar yapının adı müze olarak geçse de burası gerçekten ufak bir sergi alanı. Odunpazarı’na gitmeyi düşünüyorsanız yine şehrin en önemli gezi noktalarından Kurşunlu Külliyesi'ni de görmüş olacaksınız.
Türkiye'nin ilk balmumu Heykeller müzesi de meğer Eskişehir'de imiş.Eskişehir beni şok yaşatmaya devam ediyor. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen' in ismiyle anılmaka olan bu müzede yer alan 200' e yakın eserin yapımında meğer kendisi de çalışmış .Heykeltıraş olan Büyükerşen; sanat, spor, edebiyat, siyaset birçok yerli- yabancı ünlü şahısların balmumundan heykellerini yapımında bizzat çalışmış. Müzede yer alan bazı heykellere temsil ettiği ünlü şahsın gerçek kıyafetleri, takıları aksesuarları giydirilmiştir. Müze girişi ucuz olup; geliri de engelli vatandaşlarımız ile kız çocuklarımızın eğitimine aktarılmaktaymış.
Türkiye’nin ilk cam müzesi yine Eskişehir'de yer almakta imiş.Saydamlığın zarafetini, cam sanatının evrenselliğini ve verilen emeğin yüceliğini burada bir kez daha görüyorsunuz. 58 yerli, 10 yabancı sanatçının eserlerini inceleyebileceğiniz müze Eskişehir’de gezip görmeniz gereken birçok önemli yere yakın konumda yer almakta.
Durun daha bitmedi, Odunpazarı Belediyesi tarafından restore edilerek Odunpazarı müzelerinden biri haline getirilen Eskişehir Daktilo Müzesi, usta gazeteci ve televizyon yapımcısı Tayfun Talipoğlu'nun adını taşıyor. Tayfun Talipoğlu başta olmak üzere yerel basın çalışanları ve çeşitli gönüllülerin bağışlarıyla toplanan daktilolar, müzede ziyaretçilere sergileniyor. Özellikle daktilo kullanmış nesil için bir başka anlam ifade eden müze, ziyaretçilerini ufak bir zaman yolculuğuna çıkarıyor.
Sıra geldi meşhur Sazova Parkı'na ; Masal Şatosu ve Korsan Gemisi, Akvaryum, Sabancı Uzay Evi ve Bilim Deney Merkezi gibi çok eşitli bölümleri içinde barından yemyeşil harika bir gezinti alanı burası. Türkiye'nin en büyük, en güzel parklarından birini yine Eskişehir de görmek beni inanılmaz şaşırttı.
Masal Şatosu; şehrin simgesi haline gelen bu şato, tasarım olarak Disneyland' ı andırıyor.
Sazova Parkı’nda dikkat çeken bir diğer yapı ise yapay gölet yanında bulunan Korsan Gemisi. Atlas Okyanusu’nu aşan gemilerden olan May Flower’ın tasarımına sahip olan gemiyi gezerken kaptan köşkü, zindan, mürettebatın hamakları ile kileri görüyorsunuz.
Sazova Bilim, Sanat ve Kültür Parkı’nın orta kısmında yer alan yapay gölet ise parka ayrı bir hava katmış. Burada zaman zaman çeşitli spor etkinlikleri düzenlenmekteymiş.
Eskişehir Hayvanat Bahçesi, Sazova Parkı’nın en genç üyesi. Mayıs 2017 tarihi ile kapılarını ziyarete açtı. Parkın kuzey batı kısmında yer alan hayvanat bahçesini gesevilir, park içerisinde penguen, lemur, mirket gibi ilgi çekici hayvan türlerinizde görebilirsiniz.
2014 yılı Eti Sualtı Dünyası, Hayvanat Bahçesi’nin açılması ile bu bölüme bağlanmış inanılmaz güzel bir akvaryum. İçerisinde 123 farklı türden 2150 adet balığın yer aldığı akvaryumda, Kuzey Ege, Kızıldeniz, Atlas Okyanusu, Amazon Nehri ve Güney Amerika gölleri gibi bölgelerden çeşitli balık türlerini görebilirsiniz. Akvaryum içerisinde yer alan su tüneli ise görülmeye değer ayrı bir dünya.
Kalabalıktan biraz uzaklaşıp kafa dinlemek istiyorsanız Anadolu Üniversitesi bünyesinde hizmet veren Türk Dünyası Bilim Kültür ve Sanat Merkezi yine Sazova Parkı’nda yapımı tamamlanan son bölümlerden bir tanesi. Yapının giriş katında Türk dünyasında önemli isimlere ait çeşitli odalar var. Bu odalarda önemli şahsiyetlerin balmumu heykelleri ve çeşitli tanıtım materyelleri bulunuyor. Yapının projesi tamamlandığında içerisinde Türk Dünyası Müsiki Tarihi Müzesi, Türk Dünyası Bilgi Bankası, Tük Dünyası Bilim Sanat ve Kültür Okulu ile daha başka bir sürü muhtelif salonlar yer alacakmış.
Esminyatürk Türk Dünyası Şaheserleri ise butik bir minyatür park. Minyatür park içinde Türk dünyasından seçme 32 yapının Miniatürk tarzında 1/25 ölçekli maketi sergilenmekte. Uluğ Bey Medresesi, Tac Mahal, Mostar Köprüsü ve Selimiye Camii sergilenen en ünlü yapılardan bazıları.
Sazova Parkı’na adını veren bölümlerden olan Bilim Deney Merkezi çocuklara ufak yaşlardan itibaren bilim ve teknolojinin önemini anlatmak için kurulmuş bir tesis.
Bilim Deney Merkezi’nin bahçesinde ilk kaldıraçı, F4 uçaklarını görebilmekteniz.
Bilim Deney Merkezi’ne bağlı olan Sabancı Uzay Evi, Sabancı sponsorluğunda yapılmış . Sazova Parkı’nın sol bölümünde yer alan, devasa bir top görünümündeki alan aslen interaktif sunum ve çeşitli şovların yapıldığı özel bir salon.
96 kişi kapasiteli bu özel salonda evren, uzay, galaksi, yıldız, dünya ve diğer gezegenlerle ilgili çok eğlenceli ve bilgilendirici 3 boyutlu sunumlar yapılıyor. 14 metre çapındaki kubbe özel projektörlerin yardımı ile çok güzel bir gösterim alanına çevrilmiş. Sinema salonu tarzındaki tesiste yatar pozisyonda kubbeye yansıtılan görüntüleri izleyerek hem eğlenebilir hem de uzayla ilgili bilgi sahibi olabilirsiniz.
Yaşamın Kökeni, Uzay Çağının Başlangıcı, Karadelik ve Astronot ile ilgili çeşit çeşit gösterimler izleyebiliyorsunuz.
Sazova Parkı’nın içerisinde ücretsiz hizmet veren bir gezi treni bulunuyor. Trenin ana durağı parkın girişinde solda. Bu trene binerek parkı rahatça yorulmadan dolaşabiliyor. Park içerisinde birkaç adet durak bulunuyor ve tren buralarda yolcu alıp indiriyor. Gezi trenin durakları oldukça fotojenik. Sizler için bol bol fotoğraf çektim.
Devrim otomobili, 1961 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in emriyle yapımına başlanılan Türkiye’nin ilk ve tek otomobili. Eskişehir’de, dört ay gibi kısa bir sürede yapılan otomobilin, motoru da dâhil olmak üzere, parçalarının tamamına yakını Türkiye’de üretilmiş. Bugün kullandığımız araçlarda bulunan ayarlanabilir direksiyon özelliği de dünyada ilk defa, Türk mühendislerimiz tarafından bulunmuş. Gene ilk defa bu arabada ayarlama fonksiyonunun kullanılma şansı ise dönem yetkililerimizin pek de lüzum görmemesi üzerine, ünlü Amerikan markası Cadillac’ın olmuş. Bu teknik özelliği de insanlığa, Patenti alan Cadillac sunmuş. Kentin kokartlı turist rehberlerinden dinleyebileceğiniz ve “içerisine benzin konulmadığı” efsanesi(!) ise hikayeyi bir başka boyuta taşıyor. Devrim otomobili, çok büyük zorluklar karşısında unutulmaz fedakârlıklar sunan bir milletin, dizlerinin üzerinden kalkarak yeniden yürümeye; koşmaya başlayışının bir sembolüdür. Hala üzerinde çekiç izlerini görebileceğiniz el yapımı Devrim otomobili tüm heybetiyle ziyaretçilerini bekliyor.
O meşhur eşek kulaklı Midas’ın memleketi de Eskişehir’dir. Eskişehir konum olarak Frig Vadisi’nin bir kısmını içinde barındırır. Bu sebepten dolayı Frigya medeniyetinden izler taşıyan tarihi kalıntıları ve antik eserleri yine Eskişehir’de görebilmektesiniz.
Eskişehir’in dillere destan bir başka köşesi de Kent Park. Ege sahillerinden getirilen gerçek plaj kumun kullanıldığı yapay denize, sembolik ücretlerle girmek mümkün... Türkiye’nin en büyük parklarından birisi olan Kentpark, kentin en doğusunda yer alıyor. Özellikle yapay plajı ile ön plana çıkan Kentpark’ta birbirinden farklı heykeller fotoğrafseverlerin ilgisini çekiyor.
Eskişehir, öğrenci şehri olması bakımından oldukça ucuz. Ve kültürel zenginliklerini de sizlerle paylaşırken oldukça cuzzi sembolik ücretler alıyorlar. Engelli dostu yolları, bebek arabası kullanım kolaylığı, trafik sorunu olmayan; bisiklet ve yaya dostu olan bu şehir uzun ömürlü yaşamanın sırrını açığa vuran ülkemizdeki tek ilimiz.
Şelale Parkı, Haller Gençlik Merkezi, Kent Parkı,hamamları, meşhur lüle taşı aksesuarları, tramvayı, Barlar Sokağı, met helvası, çiböreği, balaban köftesi... Anlat anlat bitmeyecek bu yeşil mi yeşil, rengarenk, romantik, heykelleri ile dopdolu olan masal şehri görülmeye değer.Meğer ben ne kadar geç kalmışım...İnanın daha önce gitmedim görmedim demeye utanır oldum.