Yerel seçimlere 3 ay kala siyasi partiler aday belirlemeyi sürdürüyorlar.
İlahiyatçı profesör Zekeriya Beyaz’ın CHP’nin İstanbul Esenler belediye başkan adayı olmasının ardından ,şimdi de DSP Genel Başkanı Zeki Sezer ‘in teklif götürdüğü tiyatro sanatçısı Levent Kırca, DSP’den aday olacakmış.
Levent Kırca’nın 29 Mart yerel seçimlerinde Üsküdar’dan aday olacağını öğrenince ister istemez gülümsedim.
Kırca’nın seçim çalışmalarına katılmak zevkli olsa gerek. Birkaç sarhoş adam taklidi, bir iki skeç oy almaya yeterli olur mu acaba?
Zekeriya Hoca’ya gelince o da renkli bir kişilik. Hiç unutmuyorum bir gün bir vesile ile o dönem Takvim Genel Yayın Yönetmeni olan oğlu Oğuzhan Beyaz ile tanışmıştım.
Daha doğrusu şöyle söylemeliyim ,tanıştığımızda ben kendisinin Zekeriya Hoca’nın oğlu olduğunu bilmiyordum.
Benim sivri zekalı hafızam da bana soyadı benzerliğinden dolayı hiçbir hatırlatma yapmamıştı.
Sohbetimiz esnasında bir ara Oğuzhan Beyaz ; “Zekeriya Hoca’da babam olur.Baksana soyadlarımız aynı “ diyerek esprili bir konuşma yaptı.
Ya da ben espri olarak algıladım ve de yanıt olarak “ Ya, tabi hani şu otel odasında porno seyreden hoca” diyerek aklımca espri yaptım.
Bir an ki sessizlikten de hiçbir şey anlamayarak konumuza döndüm…
Daha sonra Oğuzhan Beyaz ile yapmayı planladığımız proje olumsuz sonuçlandığında, bizim tanışmamıza vesile olan arkadaşıma olayların nasıl geliştiğini anlatmış, Oğuzhan bey’le aramızda geçen bu esprili konuşmayı da akratmıştım.
Arkadaşımın tepkisi ise aynen şöyle olmuştu; “Şaka yapıyor olmalısın,herhalde bu cümleleri kullanmadın? Zekeriya Beyaz hakikaten Oğuzhan’ın babası,sana espri falan yapmamış”
O an ki utancımı anlatmam bugün bile mümkün değil…
Şaka gibi değil mi?
Oğuzhan beyle aramızda geçen bu mini diyalogtan sonra kendisi genç yaşına rağmen kalp krizi geçirmiş, rahatsızlanmıştı…
Tabi sonra ki espriler ise daha dayanılmazdı…
“Ayşem senin sözlerin üzerine bak Oğuzhan ‘ın başına neler geldi?”
İşin şakası bir yana adaylıkları kesinleşirse Zekeriya Hoca ve Levent Kırca seçim çalışmalarına katılmak için gönüllü olmayı düşünüyorum.
Ne dersiniz?