Başbakan Tayyip Erdoğan’ın AKP Ankara İl Kongresi'nde sarf ettiği sözler şahsen beni üzdü. Başbakan Erdoğan öyle bir ifade kullandı ki, eski İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrahı hiç aratmadı.
Hepimizin yakından takip ettiği üzere, İstanbul Etiler'de bir çöp konteynırın da kafası kesilmiş ve vücudu gitar kutusuna konulmuş şekilde bulunan Münevver Karabulut'un katil zanlısı aylardır yakalanamadı.
İnterpol, Türk emniyeti hala Münevver Garipoğlu cinayetinin 1. numaralı zanlısı Cem Garipoğlu'nu ararken Başbakan aileye, kızınıza sahip çıksaydınız, anlamına gelen sözler sarf ediyor.
Devlet yetkililerinin düşüncesizce sarf ettiği bu sözler , evlatlarını korkunç bir cinayete kurban veren Karabulut ailesini herhalde bir kez daha yıkmakta.
Başbakan Erdoğan partisinin Ankara İl Kongresi'nde Münevver Karabulut cinayetine değinirken, önce televizyonlardaki programları eleştirdi. Buraya kadar tamam. Bu programları yeri geliyor hepimiz eleştiriyoruz.
Ardından da ahlaki erozyondan söz eden Başbakan Erdoğan;
"Bu ülkede bir başbakan olarak, bir baba olarak çocuklarımızın yarınları için özellikle bir şey vurgulamak istiyorum. Hiçbir görsel medya patronu gençliğimizin ahlaki erozyonuna fırsat vermemeli. Yarın öyle bir bela olur ki bu bela onların başına da vurur. Anneler babalar olarak bizim de üzerimizde görevler var. Son zamanlarda bazı arzu edilmeyen cinayetler, katliamlar duyuyorsak anne baba olarak kendimizi hesaba çekmeliyiz. ‘Acaba biz nerede hatalar yaptık’ diye üzerinde durmalıyız. Sınırsız, kontrolsüz bir ahlaki erozyonun olduğu yapılanma gerçekten bizi dertlendiriyor. Onun için aileye sahip çıkacağız. Kendi başına bırakılan ya davulcuya ya zurnacıya. Davulcu, zurnacı kızmasın. Bununla ne demek istediğimi anlıyorsunuz.” demez mi?
Kulaklarıma inanamadım. Biz sanki bazı gerçekleri bilmiyoruz.
Tüm dünyanın izlediği yarışma programlarının Türkiye’ye uyarlanmış biçimlerini bizim toplumumuzun kaldırıp kaldıramadığını tartışmak var iken, Başbakan konuyu nereye getirdi.
Türkiye’de neredeyse son 50 yılda ki çağın getirdiği gelişmeler sanki unutuldu.
Aileye sahip çıkın,kızınıza sahip çıkın ne demek?
Kızını dışarı salma, izinsiz sokağa çıkmasın, gençlerle gezmesin, flört etmesin,hatta gerekirse evde camdan dışarı bakmasın.
Öyle mi?
Başbakan ailenin yarasına tuz basacağına
“Dünya kötüye gidiyor. Yaşananlar hoş değil. Ekonomik kriz ,işsizlik ,yoksunluk ve yoksulluk insanoğlunda ki bazı değerleri farklılaştırdı. Suç oranları arttı.” dese daha şık olmaz mıydı?