DSP'de 5 milletvekilinin ihraç talebi ile disiplin kuruluna sevk edilmesi ortalığı çok fena karıştırdı. En sert tepki de 'ten geldi...
, DSP lideri 'e çok sert tepki gösterdi. yaptığı açıklamada, "Başarısızlıkları örtmek için böyle bir yola gitmiş olabilirler. Yanlış bir hareket. Bunlarla hesaplaşacağız. Bu partiyi Ecevitsizleştirme hareketidir. Bizleri atmakla 'ten kurtulacaklarını sanıyorlar. Böyle bir şey mümkün değil" dedi.
Şimdi sizlere bir istifa dilekçesi sunmak istiyorum ;
Demokratik Sol Parti Genel Başkanlığı’na
Sayın Genel Başkanım,
Parti yönetiminde oluşan derin anlayış farklılığı Genel Sekreterlik görevimi sürdürebilmemi olanaksız kılmıştır.
Gizlenemez hale gelen bu olumsuz durumun sürdürülmesi artık partimize de zarar verebileceğinden Genel Sekreterlik görevimden istifa ediyorum.
Sizin ve çok değerli partili arkadaşlarımın anlayışla karşılayacağı istifa kararımın Parti Meclisimize sunulmasını arz ederim.
Saygılarımla. 10.Şubat 2006
Tayfun İçli
Demokratik Sol Parti
Genel Sekreteri
Sevgili okuyucular önümüzde ki günlerde DSP de fırtınalar kopacak. Yukarıda sizlere sunmuş olduğum istifa dilekçesi görmüş olduğunuz gibi 10 Şubat 2006’da Tayfun İçli tarafından yazılmış. Yani bugün ihraç istemiyle partisi tarafından disiplin kuruluna sevk edilen Sayın İçli çok önceden geleceği görmüş ve istifasını 2006 yılında vermiş.O zaman ki istifa gerekçelerini de sizlere ayrıca belirteceğim. Ama önce bakın bugün DSP genel başkanlığına soyunan Tayfun İçli neler söylüyor ;
“ Hakkımızda tedbir kararı almışlar.Burada çok büyük bir iftira var. Kararda suçlayıcı hiçbir şey yok.İhanet ve tuzak kurmak yüzünden disipline verilmişiz. Halbuki Sayın Zeki Sezer’de çok iyi biliyor ki Bülent bey sağlığında genel başkalığı ilk bana teklif etmişti. 2002 seçimlerinden sonra Rahşan Hanım ,Zeki bey ve benim bulunduğum bir ortamda bu konuşma gerçekleşmiş, ben de bazı gerekçeler sunarak kabul etmemiştim..Kabul etmeme gerekçem de siyaseti bırakmak istememdi. Çünkü çok yıpratılmıştık.Bir çok ayak oyunları vardı. Sayın Ecevit’ e “yorgunum” demiştim. Zeki Sezer benden daha kıdemli olduğundan ,onun olmasını öngörmüştüm. Fakat Ecevitlerin ısrarıyla kurultayda Genel Sekreter oldum.Çünkü ‘sizlere teslim ediyoruz’ demişlerdi.
Fakat yanlış gidişatı gördüğümden dolayı sadece 1,5 yıl dayanabildim.10 şubat 2006 da istifa ettim. Parti zarar görmesin istedim. Bülent bey beni caydırmak için 3 gün telefonunu kapalı tuttu. Telefonlarıma çıkmadı. Aslında durumdan o da şikayetçiydi. O dönemde 89-90 tirilyon para vardı.. Bugün faiziyle 130 trilyon eder . Çok az bir para kaldığı söyleniyor. Bu paralar nereye gitti?
Biz sadece Türkiye’nin içinde bulunduğu şartları düşünerek güç birliğine gidilmesi gerektiğini öngören ,Ahmet Vefik Alp ‘ a karşı , kapalı bir mektup yazdık. Bütün yaptığımız budur.
Olağan üstü kongre toplanacak. Şimdi DSP genel başkan adayıyım. Tedbir kararını benim adaylığı engellemek için aldılar. Çünkü tedbirli olan genel başkanlığa adaylığını koyamaz. Sözlü savunma verme hakkımı kullanacağım. Hodri meydan…! “
Evet…Tayfun İçli hakkını arıyor.
Yerel seçim döneminde, Ahmet Vefik Alp’in İstanbul Büyükşehir Başkan adaylığına genel merkeze rağmen karşı çıkan bu 5 milletvekilini şahsen o gün de takdir etmiştim , bu günde ediyorum.
Çünkü ,haklılıklarını anlamak için DSP ‘nin İstanbul’da aldığı oy oranı yeterli olsa gerek.
Konu hakkında yazının devamı yarın…