Hafta sonu bütün televizyon kanallarında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül’ün mutluluk pozları, tatil havasında geçen Kenya gezileri vardı.
Hayatında ilk defa Kenya ‘ya gitmiş olan Sayın Cumhurbaşkanımız ve eşi belli ki çok eğleniyorlar.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül ile beraberindeki Bakanlar Kenya’da safari de yapmışlar.
Hatta bir çitayı severek yetkililerden bilgi alan Cumhurbaşkanı Gül, cumhurbaşkanlığı özel fotoğrafçısının fotoğraf makinesini alarak yaban hayatını görüntülemeyi bile ihmal etmemiş.
Diğer bir karede ise şu görüntü var ; Gül çifti Kenyalı bir minik çocuğu kucağına alarak basın mensuplarına poz veriyorlar.
Pazar günü de Gül çifti Tanzanya Cumhurbaşkanı Kikwete'nin resmi davetlisi olarak Tanzanya'nın başkenti Darüsselam'a geçtiler.
Neden Tanzanya’ya gittiğini hala anlayamamışsam da hatırlatayım ,Abdullah Gül Tanzanya’ya giden ilk Türk Cumhurbaşkanı.
Gül, burada Tanzanya Cumhurbaşkanı Jakaya Kikwete tarafından resmi törenle karşılandı. 21 pare top atışı eşliğinde iki ülkenin milli marşlarının çalınmasının ardından Cumhurbaşkanı Gül, tören birliğini denetledi.
Türkiye’de işler tıkırında olduğu sürece ,canları sağ olsun, 7 yıl daha gezsin Gül çifti el ele verip…
Nasılsa denetleyecek, yapacak başka işleri yok…
KÖTÜ ANILARI SİLELİM Mİ?
Hollanda'nın Amsterdam Üniversitesinden bilim adamları, insan hafızasındaki acı ve korku veren, kötü anıları silen bir ilaç geliştirdiklerini açıklamışlar.
Hollandalı bilim adamları, kötü anıların genellikle kalp hastalarında kullanılan ''beta bloke edici'' ilaçlarla silinebildiğini öne sürüyor. “Beta bloke edici” ilaçlar kalp ritmini ayarlayan ilaçlar olmaktadırlar. Her ne kadar eşim sağlık problemi yüzünden uzun süredir sözü edilen “beta bloke edici” ilaçları kullanıyorsa da hala benle evlendiği günü dahi hatırlamakta.
İşin şakası bir yana hayvanlar üzerinde yapılan denemelerde, ilacın beyindeki kötü anıların canlanma mekanizmasına müdahale edebildiği görülmüş.
Bilim adamları, testler sonucunda ilacın kötü ve ürkütücü anıları silmekte etkili olduğu sonucuna varmışlar. Bilim adamlarına göre ilaç kötü anının yeniden canlanmasını önlüyor ve beynin bu anıyı tekrarlamasının önüne geçiyormuş.
Peki insanı insan yapan yaşadığı acılar değil midir?
Her şeyi dejenere ettik.
Yaşanan acı tatlı her olaylar insanın olgunlaşması yolunda atılan birer ilmik değil midir?
Peki ya hatalarımızdan ders almayı unutursak?
Dünya ne hale gelir düşünsenize…
Sanırım icat ettiğimiz her şeyi kullanmamayı öğrenerek bizden sonraki insanlığa en büyük iyiliği yaparız.
Türk insanın ilacı içip son altı senede yaşadıklarını unuttuğunu düşünsenize…