Yargıtay 7. Ceza Dairesi, imam nikahlı kadını darp eden kocasının beraat hükmünü bozmuş. Kararda, nikahsız birliktelik yaşayan çiftin, yasalarda aileye tanınan haklardan yararlanması gerektiğine dikkat çekilmiş.
Yani resmi nikah kıymadan, imam nikahıyla evlenip iki çocuk yapan kadına yargıtay sahip çıktı. Yargıtay 7. Ceza Dairesi, resmi nikahı olmayan kadının, resmi nikahlı kadınlara tanınan haklardan yararlanması gerektiğine karar verdi.
Karara neden olan şöyle gelişmiş ; S.Ç resmi nikahı olmayan kocası tarafından kendisi ve çocuklarının şiddet gördüğü iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuş.Tufanbeyli Sulh Ceza Mahkemesi, şikayetçi kadının resmi nikahı olmadığı için ailenin korunması hakkında ki kanun'dan yararlanamayacağını ve bu nedenle eşinin beraat etmesi gerektiğine hükmetmiş..
Yerel mahkemenin kararını bozan Yargıtay, nikahsız eşine ve çocuklarına
şiddet uygulayan kocanın beraat hükmünü bozarak, nikahsız birlikteliğin aile
kavramı dışında tutulmasına karşı çıkmış...
Yargıtay 7. ceza dairesi, kararında şöyle deniliyor : "Hukuken evli görülmeseler de fiilen normal bir evliliğe dayalı ve bütün yönleriyle aileden ayırd edilemez şekilde, istikrarlı bir aile hayatı yaşadıklar görülmektedir. Bu durumda, taraflar arasında korunmaya değer bir aile hayatı olduğunda kuşku bulunmamaktadır."
Yargıtay'ın bu kararına başsavcılık itiraz etmiş. Karar, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun vereceği karar sonrası kesinleşecek.
Eğer bu karar örnek teşkil edece ise Yargıtay’dan bundan böyle nikahsız birliktelikler için vize çıkmış bulunmakta.
Bu kararı ve haberi okuduğumda üzüleyim mi sevineyim mi bilemedim. Çünkü erkeğin nikahlı eşinin ve çocuklarının bu durumu kabullenme zorunluluğu ortaya çıkıyor. Yani Yargıtay kararına göre erkek ne isterse yapar, buna karşılık nikahlı karısı kaderine razı olur…Tabi onlar olaya madolyonun başka yüzünden bakmaktalar. “Ortada nikahlı değil , sadece imam nikahlı eş” var diyecekler.
Ne fark edecek ? Arap Hasan ,Hasan arap….Biraz ince düşünecek olursanız sonuç aynı kapıya çıkar. Çünkü emsal karar diğerlerine örnek olacaktır.
Çoluğunun çocuğunun ,nikahlı karısının hakları , erkeğin birlikte yaşam ortamı hazırladığı bir başka kadına yada ondan olan çocuğuna bu karar doğrultusunda haklar sağlayacaktır. Çünkü diğer kadının da birlikte yaşadıklarını ispatlama ihtimali oldukça yüksek.
Tabi bu benim gibi şehir de yaşayan modern ,çağdaş bir Türk kadının düşünüş tarzı.
Diğer tarafta Müslümanlıkta birkaç kadın alınır diyen iktidar büyüklerimiz var. Bu durumda ne oluyor ; Biri nikahlı , birkaç tane de imam nikahlı eş normal oluyor.
Burada kadınların suçu var mı? Yok…Özellikle Doğu ve Güneydoğu da yaşayan kadınlarımızın yaşam şartları malum. Peki onların Yargıtay’ın bu kararını uygulatabilecek ortamları ya da anlayabilecek kapasiteleri var mı? Yok…
Anlayacağınız aşağı tükürsek sakal, yukarı tükürsek bıyık….