Düşündüm, düşündüm ...
Ve de şu sonuca vardım ki; Eskiden halkımız işsizlik, pahallılık ve yoksulluk üçgenine, yani bermuda şeytan üçgenine oy verirmiş.
Ve yine düşündüm düşündüm ...
Şu sonuca vardım ki; Türkiye"de asker ve sivil bürokrasinin hışmına uğrayan partilerin dönüşleri hep muhteşem olmuş.
Kapatılan DP "yi örnek verecek olursak ; 1961 yılında ki ilk genel seçimlerde DP "nin devamı niteliğinde olan Adalet Partisi ve Yeni Türkiye Partisi hatırlarsanız oyların yüzde 50"ye yakınını toplamıştı.
Ardından 12 Mart muhtırası geldi.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Bülent Ecevit o dönemde ; Bu darbe bana ve sosyal demokrat CHP"ye karşı yapılmıştır dedi.
Sonuç; yüzde 34"e varan oy oranıyla CHP birinci parti oldu.
Belki hatırlarsınız, belki hatırlamazsınız. Ama hatırlayamayanlar için ben yine küçük bir hatırlatma yapayım; 12 Eylül sonrası ilk genel seçime 24 saat kala Kenan Evren Anavatan Partisi"ni suçlamış ve halkı MDP "ye ( Milliyetçi Demokrasi Partisi ) oy vermeye çağırmıştı.
Sonuç ; ANAP tek başına iktidar olmuştu.
Milli Görüş hakimiyetinin 28 Şubat ile tarihsel bir yenilgi aldığı düşünülüyordu.
Sonuç; Milli Görüş"ten kopan Adalet ve Kalkınma Partililer ,2002 seçimlerinde tek başına iktidar oldu.
Ve 27 Nisan Muhtırası... Ardından gelen 22 Temmuz seçimleri:
Sonuç; Oy oranı yüzde 40 "larda tahmin edilen AKP, oylarını yüzde 47"ye çıkardı.
Yani eskiden işsizlik, pahallık, yoksulluk üçgenine oy veren halkımız her ne olduysa son yıllarda mağdur ve mazlumlara oy vermeye başladı.
Ne demişler ; Tarih tekerürden ibaretmiş.
Düşünüyorum da...
Acaba AKP"nin can simidi de bu kapatılma davası olabilir mi ?
Bugün seçim olsa halkımız , bermuda şeytan üçgeni olarak tanımladığım işsizlik,yoksulluk ve pahallığa mı oy verir , yoksa yine son yıllarda olduğu gibi mağdurlara mı?
Belki bizim can simidimiz de bermuda şeytan üçgeni, yani işsizlik, yoksulluk ve pahallılıktır.
Hazır işsizlik, yoksulluk, pahallılık almış başını gitmişken...
Bilenler,bilmeyenlere mağduriyetin karın doyurmadığını anlatsalar nasıl olur?
Ya da ben artık düşünmeyi mi bıraksam? Çünkü düşündükçe, sokakta ki vatandaşla konuştukça iyice karamsar olmaya başladım.
Ya siz?
Siz ne durumdasınız?