Uzun zamandır sessizliğini koruyan Mesut Yılmaz sanırım üzerinde ki ölü toprağını atmaya karar verdi.
Önümüzde ki ay gerçekleşecek olan Anavatan Partisi kongresi öncesi Yılmaz"ın ses vermeye başlaması her ne kadar düşündürücü olsa da ,Avrupa Parlamentosu'nda Yeşiller Grubu'nun düzenlediği 'Türkiye'de neler oluyor?' başlıklı panele katılan bağımsız milletvekili Mesut Yılmaz konuşmasında hükümete yüklenerek şunları söyledi:
"Bugün Türkiye'de dini özgürlük alanının yeterli olmadığını söyleyenler vardır ama biliniz ki bu kişiler dini kamusal alana da taşımak isteyenlerdir. Yine küçümsenmeyecek sayıda dine dayalı devlet özlemi içerisinde olan bir kitle söz konusudur. Son dönemlerdeki siyasi islam akımının ve yanı başımızdaki İran'ın Türk toplumunda hiçbir etki yaratmadığı düşünülemez. Bugün iktidar partisi olan AKP'nin kurucuları geçmişte dine dayalı siyaset yapan bir parti geleneğinden gelmişlerdir. Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrası yeni Cumhurbaşkanı'nın ilk ihracatı yeni bir YÖK başkanı atamak olmuş ve bu kişinin de ilk açıklaması türbanın üniversitelerde serbest kalması ile ilgili olmuştur.
Evet görüldüğü üzere Mesut Yılmaz "da kıpırtı sinyallari var.Yılmaz benim ilgi ile izlediğim ve izlerken zaman zaman yorulduğum bir siyasetçi.Çünkü o kadar ağır hareket ediyor ve konuşuyor ki
Uzun zamandır dile getirip bir türlü start veremediği Japon Liberal Demokrat Modeli sistemini , yeni bir parti oluşumu ile gerçekleştireceğini söyleyen Yılmaz, konuyu yeniden gündeme getirmeye başladı.
Peki Japon LDP Modeli Nedir?
Eski Başbakan Mesut Yılmaz"ın AKP'ye karşı merkezde çatı olarak önerdiği Japonya Liberal Demokratik Parti (LDP) ilginç özellikleriyle dikkat çekiyor.
Türkiye ve dünyadaki siyasi partiler konusunda kitap ve araştırmaları olan Serhan Yücel'in verdiği bilgiye göre, Yılmaz'a ilham kaynağı olan Japon Liberal Demokratik Parti, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra 1955'deki tutucu partinin birleşmesiyle kuruldu.
Bu tarihten beri kesintisiz olarak iktidarda kalan LDP'de parti başkanı, partinin temsilciler listesindeki ve senatodaki üyeleri tarafından iki yıllık bir dönem için seçiliyor.
Türkiye'de olası birleşmelere engel olarak gözüken çok aday faktörü ise söz konusu partide şu şekilde çözülüyor;
Parti başkanlığı için dört veya daha fazla aday olduğunda parti üyeleri arasında direkt oylama ile yapılan birinci seçimde ilk üç aday belirleniyor. Parti lideri, daha sonra bü üç aday arasından LDP'nin parlamento üyeleri tarafından seçiliyor.
Mesut Yılmaz'ın önerdiği bu Japon Modeli Türkiye'nin sorunlarını çözer mi bilemiyorum ama,Sayın Yılmaz karabatak misali ara ara bu söylemleri yapacağına bir an önce harekete geçse bence daha iyi yapar...