Köşe yazıma başlamadan önce atacak başlık bulamazken, izlediğim haber programında ki konuklardan birinin sözleri beynime kazındı makyajlarımızı silelim . Program konuğu yaşanan ekonomik krizi değerlendirirken 2001 krizi daha da büyük bir şekilde gelmekte. Önlemlerinizi alın. Makyajlarınızı silin. Ama önlem olarak 2001"de ki gibi önce işçilerinizi kapı önüne koymayı düşünmeyin. Üretime devam edin şeklinde öğütlerde bulundu.
Makyajlarımızı silelim
İşte bence en güzel durum tespiti bu cümlede yatıyor.2001 krizinden beri IMF "in elimize tutuşturduğu ekonomik çözüm reçetesini uygulamadık mı? AKP hükümeti iktidara geldiği günden beri istikrar adı altında insanların gözünü korkutarak, oy toplamadı mı?
Şimdi de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Şu anda dalgalı kur rejimi içerisinde doların yükselmiş olması bizim için endişe verici bir oranda değil'' diyerek halen daha yüzümüzde gülümseyen bir joker maskesi ile dolaşmamızı bekliyor.
Buna karşın Uluslararası Para Fonu (IMF), dünya ekonomisinin, 1930'lardan bu yana karşılaşılan en tehlikeli finansal şoktan dolayı, önemli bir düşüşe girmekte olduğunu bildirirken, küresel büyümenin, 2008'de önemli ölçüde yavaşladığını ve mütevazı bir toparlanmanın, ancak 2009'un erken olmayan aylarında başlamasının beklendiğini dile getirdi.
IMF"in raporunda, Türkiye için , "kötüleşen dış görünüm ve hala yüksek olan mal fiyatlarının tüketim ve yatırımlara etkisi ışığında, güney ve güneydoğu Avrupa ile birlikte Türkiye'de de büyüme zayıflayacak" denilirken, Türkiye'nin bu yıl GSYH'nin yüzde 3,5'i oranında büyümesinin beklendiği belirtiliyor.
Ama biz yine de tüm bu raporlara kulak tıkayarak makyaja devam edelim, ne de olsa Başbakan endişe verici bir durum yok diyor.
Bayram tatilinde Frankfurt"ta idik. Yıllardır Almanya"da yaşayan ,aynı zamanda kaldığımız otelin restoranını işleten arkadaşımız Fatih"e ekonomik krizin Almanya"da ki etkilerini sorduğumda; Çarşıya çıkın elinde torbayla insan görmeniz mümkün değil. Hem otelin , hem de restoranın müşterisi yarı yarıya azaldı. şeklinde dert yandı.
Kaldığımız otel tesadüfen adliye sarayının karşısına denk geldiğinden bir ara arka arkaya polis otolarını görünce dışarıda olay mı var ? diye sordum. Fatih; Hayır ,yine Deniz Feneri davası görülecektir.Avukatlarda zaten hemen her gün dava öncesi veya sonrası buraya uğrayarak kahve molası veriyorlar dedi. Ardından da yaşadığı bir olayı anlattı; Deniz Feneri olayı patladığında berberde yanımda oturan müşteriye dükkan sahibi amca sizde Deniz Feneri"ne para kaptırdınız değil mi? sorusunu sordu.Adamın verdiği cevap ilginçti Çok fazla değil canım.Biz verdik ya üstümüze düşeni yapmış olduk.Günah bizden gitti
İşte sevgili okuyucular Fatih"i şaşırtan cevap,aslında bir çok gerçeği ortaya koyuyor.
Makyaja devam