AKP savunmasında Başsavcı Yalçınkaya"nın laiklik tanımına karşı çıkmış ve savunmalarında laikliğin bir yaşam biçimi olmadığını ileri sürmüşler.
Anlaşılan o ki AKP hakkında açılan kapatma davası, yine laiklik tartışmasına zemin yarattı.Zaten yıllardır AKP ile Türkiye Cumhuriyeti arasında buz gibi rüzgarların esmesi de bu görüş ayrılığından kaynaklanmadı mı?
Yargıtay Başsavcısı iddianamesinde lâiklik Uygar yaşam biçimidir diye tanımlanlarken, yaşam biçimi görüşüne karşı çıkan AKP, laiklik yaşam biçimi değildir diyerek konuya tam 2.5 sayfa ayırmış.
AKP "nin laiklik konusundaki görüşleri özetle şöyleymiş:
UYGAR YAŞAM BİÇİMİDİR
*Lâiklik, ortaçağ dogmatizmini yıkarak aklın öncülüğü, bilimin aydınlığı ile gelişen özgürlük ve demokrasi anlayışının, uluslaşmanın, bağımsızlığın, ulusal egemenliğin ve insanlık idealinin temeli olan bir uygar yaşam biçimidir.
*Çağdaş bilim, skolâstik düşünce tarzının yıkılmasıyla doğmuş ve gelişmiştir. Lâiklik, toplumların düşünsel ve örgütsel evrimlerinin son aşaması; ulusal egemenliğe, demokrasiye, özgürlüğe ve bilime dayanan siyasal, sosyal ve kültürel yaşamın çağdaş düzenleyicisidir.
*İnsanı kul olmaktan çıkarıp birey yapan, bireye kişiliğini geliştirmesi için özgür düşünce olanaklarını veren, bu yolla siyaset-din ve inanç ayrımını gerekli kılarak din ve vicdan özgürlüğünü sağlayan ilkedir.
*Dinsel düşünce ve değerlendirmelerin geçerli olduğu dine dayalı toplumlarda, siyasal örgütlenme ve düzenlemeler de dinsel niteliklidir. Lâik düzende ise din, siyasallaşmadan kurtarılır, yönetim aracı olmaktan çıkarılır, gerçek ve saygın yerinde tutularak kişilerin vicdanlarına bırakılır.
HUKUKİ VE SİYASİ İLKEDİR
* Laiklik "yaşam biçimi" olarak tanımlandığı zaman, otomatik olarak farklı yaşam biçimlerinden biri tercih edilmiş olacaktır. O zaman sorulması gereken soru hangi yaşam biçimi laik yaşam biçimidir? sorusu olacaktır. İddianamede yer alan tanım bir uygar yaşam biçimi vurgusunu yapmaktadır. O zaman hemen uygar olmayan yaşam biçimleri ni laik yaşam biçimleri nin karşısına koymamız gerekecektir. Uygar olmayan yaşam biçimleri konusunda, ampirik araştırmalar karşımıza geniş bir yelpaze çıkartmaktadır. Laiklik bir yaşam biçimi değil, tersine farklı yaşam biçimlerini bir arada ve barış içinde yaşatan prensibin adıdır.
* Partimiz laikliği siyasi ve hukuki bir ilke olarak görmektedir. AK Partinin laiklik anlayışı, çağdaş demokratik toplumların özgürlükçü laiklik anlayışıyla tamamen uyumlu bir yaklaşımı yansıtmaktadır. Partimizin savunduğu laiklik anlayışı, başkalarının temel hak ve özgürlüklerine asla bir tehdit içermemektedir. Laiklik, farklı din ve inançları sosyolojik bir gerçeklik olarak kabul ederek, onların bir arada barışçıl beraberliğini sağlamayı hedefleyen siyasal bir ilkedir. Bu nedenle laiklik bireyi değil, devleti muhatap alır.
*Laikliği yaşam biçimi olarak tanımlamak, beraberinde çok ciddi siyasi ve toplumsal sorunlar doğurabilecektir
AKP"nin bu savunması karşısında sizler ne düşünürsün bilemiyorum ama bence burada laf kalabalalığından başka bir şey yok.
Yargıtay Başsavcısı laiklik uygar bir yaşam biçimidir diyerek olayı kısa yoldan izah etmiş.
Ama belli ki uygar kelimesini Türk toplumuna uygun görmeyen AKP"liler uygar kelimesinin altında daha çok buzağı arayacaklar