İNTERNET HABER

İzmirliyim. . .


29 Ocak 2009



 

Sevgili internthaber okuyucuları içinizde İzmirli olduğumu bilmeyen herhalde kalmadı. Bu nedenle her ne kadar özel durumlardan dolayı yarı İzmir, yarı İstanbul’da yaşıyorsam da kalbim hep İzmir’de.Bu hassasiyetimi bilen bir arkadaşım bana İzmir hakkında son derece keyifli bir e-mail göndermiş.Hele bir de İzmir’in önümüzde ki yerel seçim döneminde yine Türkiye’nin odak noktası olduğunu göz önüne alırsak ,okuyacağınız mini hikaye sanki hislerime tercüman oldu. 
Bu arada bir dip not düşmek istiyorum. Günlerdir İstanbul'un çeşitli semtlerinde dolaşmaktayım. Dolapdere, Beşiktaş,Kadıköy... gezdiğim gördüğüm yerlerde gerek insan tiplerinde ki değişiklikten, gerekse kadınların baş örtüsü yüzünden kendimi neredeyse İran'da zannetmeye başladım.Türkiye'nin en büyük şehri İstanbul tamamen kabuk değiştirmiş.
 
Lakırdıyı kısa keseyim ve  kıssadan hisse diyerek bana gelen İzmir hakkında ki kısa hikayeyi okuyalım;
...

Petrol şeyhinin bir tanesi üniversitede okuması için
o
ğlunu İzmir'e gönderir. Çocuk ilk devreyi basarıyla
bitirdikten sonra notlar düşmeye ve çocuk hafiften
serserile
şmeye baslar. Zaman geçtikçe memleketten
çocu
ğa gönderilen avuç dolusu paralar da artik
yetmemektedir!
Şeyhimiz oğlunu kontrol etmek için
adamlar
ından birini İzmir'e gönderir. Adam İzmir'es
gelince bir de ne öğrenir!
Şeyhin okusun diye
gönderdi
ği oğlu okulu bırakmış, kendini karıya kıza
vurmu
ştur! Neyse, çocuğu Kordon da bir meyhanede
bulunur: 'Ya seydi, bu ne kepazeliktir! Baban seni
merak eder! Kalk gidiyoruz Arabistan'a!' Çocuk 'Ayva
seydi' der, 'Ama önce bir otur da su manzaraya bir
bak...'
Şeyhin adamı 'Bunda ne kötülük olabilir ki'
diye düşünür ve masaya oturur. Sandalc
ılar
çaparilerini sallamakta, arkada batan k
ıpkırmızı
güneş, körfezi kırmızının tonlarına boyamaktadır.
Manzaray
ı seyrederken, garsonun getirdiği kavundan
bir tane a
ğza atılır. Ardından peynirin de tadına
bak
ılır. Eh eşek değiliz ya, su aslan sütü denen
meredin de bir tad
ına bakalım derken orada ipler
kopar!
Şeyhin oğlu ve körfez tarafından ayartılan
adam, yorgun ve aksamdan kalma oldu
ğu anlaşılan bir
sesle, 15 gün sonra, efendisini arar:
'Ya seydi, veled mazbut velakin memleket pu
şt!'

Rak
ı şarap gâvurluksa,
 günün en güzel saatlerinde..
Deniz gâvurluksa,
ve kar
şısında batarken izlemek güneşi..

Ask gavurluksa,
ve sevdi
ğinin elini tutarak kordonda dolaşmak

İ
zmirlilik gavurluksa,
ve özgürlükse düşkün olmak,
kimse taraf
ından kısıtlanmak istememek..

Ben gavurun önde gideniyim,
yaz
ın en büyük harfle!!!
BEN İZMİRLİYİM. . .