İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ın Osmaniye'ye vali olarak atanmasının ardından yerine İzmir Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'ın getirilİrken, İzmir'e de Ankara Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz atandı.
Günlerdir bir İzmir’li olarak Hüseyin Çapkın ‘ın İstanbul’a atanması ile ilgili düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum .Fakat gündemimiz o kadar dolu oluyor ki ancak bugün fırsat bulabildim.
Belki çok klişe bir bir cümle olacak ama yine de gerçeği yansıttığından söylemek zorundayım. “İzmir çok değerli, önemli hizmetler yapmış bir Emniyet Müdürü’nü İstanbul’a gönderdi”
İzmir kaybetti İstanbul kazandı, demek istemiyorum. Çünkü yeni İzmir Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz’ında Hüseyin Çapkın’ın bıraktığı noktadan devam edeceğine inanıyorum.
Bundan 4 yıl önce başıma gelen bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. İzmir o zamandan bu zamana büyük bir değişim geçirdi.
İzmir’in göbeği Alsancak’ta yanımda bir arkadaşımla yürürken gençten bir bey yanıma yaklaşmış ; “Hanımefendi tam yarım saattir izleniyorsunuz.. Biraz sonra sizin şu an göremediğiniz iki çocuk çantanızı kapıp kaçacaklar. Lütfen dikkatli olun” uyarısında bulunmuştu.
“Peki siz kimsiniz ?” diye sorduğumda
“Ben karşı durakta taksi şoförüyüm. Artık bunları tanıdığımızdan , bütün gün bu olaylarla karşılaştığımızdan sizi uyarmak istedim. Çünkü yarım saattir karşıdan izliyoruz. ” yanıtını vermişti.
“İyi de siz bu kapkaççıları tanıyorsunuz ve vatandaşı uyarıyorsunuz, polisler tanımıyor mu? Ya da sizin şu an yaptığınızı onların yapması gerekmez mi? Çünkü İzmir sokaklarında kapkaçsız gün kalmadı” diye söylenerek ve ardından da taksi şoförüne teşekkür ederek yolumuza devam etmiştik. Daha on adım atmıştık ki orta yaşlı bir bayanın canhıraş “ çantam, çantam gitti. Yakalayın şu çocukları “ haykırışı ile yolun ortasında donup kaldığımızı hatırlıyorum.
O gün için ,benim çantamı çarpamayacaklarını anlayan kapkaççılar bir başka kadını kurban olarak seçmişlerdi.
Bu olayı neden anlattığıma gelince …
Bursa'dan 3 yıl önce İzmir'e atanan Hüseyin Çapkın’ı, o dönemde ,ekibiyle birlikte gelmesi açısından yadırgamıştık. Fakat sonra gelişen olaylar bize Çapkın’ın davranış şeklinin haklılığını ortaya koydu.Şu an İzmir sokaklarında rahatça yürüyebiliyorsak, asayiş berkemal ise tamamen bu ekibin sayesindedir.
Hüseyin Çapkın şimdi de ekibiyle İstanbul’a gidiyor. İstanbul'a giderken Bursa'dan İzmir'e atandığı zaman birlikte geldikleri ve İzmir'deki başarıyı birlikte oluşturdukları Terörle Mücadele Şube Müdürü Kamil Karabörk, Emniyet Müdür Yardımcısı Mehmet Likoğlu, Organize Suçlar ve Kaçakçılık Şube Müdürü Sıtkı Akgül, Emniyet Müdür Yardımcısı Mehmet Altınok, Asayişten Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Tekin Akdoğan gibi isimleri de muhtemelen yanında götürecek.
Çapkın'ın İzmir'de gerçekleştirdiği önemli ilklerden bazıları şöyle:
* Kapkaç, hırsızlık gibi asayiş olaylarına darbe vurmak için huzur timlerini kurdu. Sivil giyinimli huzur timleriyle bu suçlarda önemli düşüş meydana gelirken, kapkaç, bitme noktasına indirildi.
* Sürekli suç işlemesine rağmen yaşları küçük görüldüğü için ceza verilemeyen kişilere yönelik olarak İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın da desteğiyle "kemik yaşı tepsiti" uygulaması başlatıldı. Gerçek yaşları ortaya çıkan birçok suç makinesi ya ceza aldı veya başka bir kente gitmek zorunda kaldı.
* Okul timi uygulamasını getirerek, okul çevrelerindeki suç oranlarını sıfıra yaklaştırdı.
* Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde görev yapan polislerin, boş zamanlarında asayiş polisi gibi çalışması uygulaması getirdi. Böylece, suçlulara karşı polisin gücü daha da arttı.
* Kendisi dahil tüm birim müdürlerini sabah 03.00'e kadar ayakta tutup, sokaktaki polisin daha fazla motive olmasını sağladı.
* Araçlara GPRS cihazı takarak ekip otolarının kontrolünü sağladı.
* Asayiş ekiplerini İzmir'de 5 ayrı bölgeye ayırarak kente 5 ayrı noktadan hakimiyeti gerçekleştirdi.
* Motosikletli sivil timler kurdu.
* Sokaklarda boncuk, sakız satıp ailelerine geçim sağlayan çocukların, ailelerine iş imkanı sağlayarak bu çocukları sokaktan kurtardı.